Uykusuz kum saati, denizlerin yerine
Sonsuzluk havuzuna akıyor bir kenarda
Günleri sayan takvim, saçımın tellerine
Eskittiğim yılları takıyor bir kenarda
Gün odama süzüldü suratını asarak
Sonra batıya dönüp adımladı susarak
Küçük bir kız çocuğu gözlerini kısarak
Çerçevenin içinden bakıyor bir kenarda
Camdan dışarı baktım, hava biraz serince
Kaldırımda bir adam, uzun boylu ve ince
Çakmağını çıkarttı sevdiğini görünce
Elindeki tütünü yakıyor bir kenarda
Köşede manav Ali kapatmış tek gözünü
Çırağına kızıyor duymasam da sözünü
Sinirden olsa gerek buruşturup yüzünü
Dökülen elmaları yıkıyor bir kenarda
Beklemekten soğumuş Türk kahvemi içerken
Albümler yere düştü resimleri seçerken
Fener alayı gibi hatıralar geçerken
Annemden kalan radyo şakıyor bir kenarda
Sanki afilli zaman benim içimde durmuş
Aklımı tutuklayıp, düşüncemi susturmuş
İnzivaya çekilen hayallerim oturmuş
Otuz iki dişini sıkıyor bir kenarda
Kayıt Tarihi : 4.5.2024 14:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!