lahzada içten kopan sunturlu küfür belirsizliğin
gidişinle başlar ölümlerin tarihi
pembe tablolar çizerim mahalle çocuklarına
düşen bir sığırcığı yuvasına koymaktır seni sevmek
her an ağlamağa hazırlanan bir fahişe içimde yokluğun
bıçkın nisan yağmurlarını sığdırabilsem bir çerçeveye
o senin farketmeden güldüğündür
zamana sığdıramasam da güzelliğini
seviyorum sonsuzluklarıyla bütün
çepeçevre takatsiz zaaflarımın hiçkimsecikleriyle
müjdelenişi gibi çocukluk yağmurlarımın yeniden yeniden
oysa ayrılığa gebedir gelen her geliş
çağıran bir belirsizlikle yarım yağmurlu
gülüşünün hep dışarısı olması gibi anımsayışlarımın kıyısında
acılarımın penceresini perdeler sokaklara sığmayışın kalburüstü
bu gölge oyununda ezilen benim çiçek bozuğu sadeliği
düşlerindeki ay parçasında
intihar süsü verilmiş cinayettir ayrılığımız
ay sonu kirlenmişliğiyle dönüşsüz
Kayıt Tarihi : 1.9.2006 21:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!