Saat gecenin 3’ü, Sahildeyim…
Hava soğuk, fırtınalı…
Yüreğimde yangınlar…
Düşünüyorum seni!
An be an hissediyorum tenimde nefesini.
Sıcak, ölümcül, baştan çıkarıcı simanı görüyorum duvarlarda
Ve anlıyorum şimdi gerçeği tüm çıplaklığıyla
Anlıyorum artık gözlerinden fışkıran o manasız parıltıyı
Biliyorum beni yine aldattığını…
Hissediyorum… Hissedebiliyorum…
Rüzgârın her esişinde duyuyorum kokunu
Biliyorum… Biliyorum işte oralardasın!
Oralarda… Yakınlarda…
Beni Gözetliyorsun.
Zayıf bir ânımı bekleyerek sabırsızca.
Hazırlanıyorsun tekrar beni aldatmaya
Sızıyorum bir bankta sarhoşluktan
Ve yitip gidiyorum rüyalar girdabında…
Islak kumlarda gezinirken yalar dalgalar ayaklarımı…
Ve deniz kokusu sarıar bedenimi… Üşürüm.
Mehtabın denizle kavuştuğu yere bakarım hayranca
Sonra birden… Siluetin belirir ışıltılar arasında.
Netleşmeye başlarsın yavaş yavaş…
Belirir mehtabı kıskandıran güzel yüzün,
Yanında ağzı bira kokan sefil bir erkekle gülüşürsün…
Hoyratça bakarken yüzüme, yüreğime, gözlerime
Çırılçıplak yatarsın küflenmiş eski bir kanepede
Sonra birden gözlerini yanındaki herife çevirip,
Çılgınlar gibi sevişirsin gözlerimin önünde…
Gözlerinde yine o manasız parıltı…
Yüzünde ise hafiften bir acı…
Sevişirsin delice…
Kendinden geçersin…
Derken birden film kopar…
Beni fark edersin…
Elimdeki silahı ağzı bira kokan erkeğine doğrulturken
Yavaş yavaş korkuya döner yüzündeki tebessüm
Kanlar sıçrar 5 yılımızı paylaştığımız yatağımıza
Sonra başlar yine çığlıklar senfonisi…
Haykırırım uyanmak için bu kâbustan.
Ve birden yok olur bütün sesler simalar…
Ben 20 yıl sonrasına dönerken tekrar...
Sana ait son hatıralarımın esintileri bunlar,
Her gece yüreğimi dağlayan…
Ve her an duvarlarda, okyanusta, orda burda yeniden sahne alan
Aptal bir aşk filmi gibi…
Ya da cesur bir tiyatro perdesi…
Boğuk haykırışlarım,
Kulaklarımda Silah sesleri ve ölümün hazin yükselişi çınlar…
Ve film her gün yeniden başlar
Ta ki kafama sıktığım o güne kadar…
Haykırışlarım yükselirken yeniden…
Dayanamadım artık seni öyle görmeye
20 yıllık sonsuz eziyet, zulüm, çile…
Dayanamadım…
Dayadım yıllanmış eski altıpatlarımı beynime…
Kaldırdım paslı horozunu…
Sonra…
Sonrası karanlık… Sessizlik…
Atmayan bir kalp… Soğuk damarlar
Geride ise sana, karıma, dair eski umutlar…
Bir çift altın alyans ve kanlı bir evlilik cüzdanı hazince yatar eski komodinin üstünde
Sana göre birkaç değersiz hatıra parçası
Bana göre ise sefil hayatımın safahatıydı o geceye kadar…
TEKİN ERDEM ŞAHİN (ZAİLÎ)
Tekin Erdem ŞahinKayıt Tarihi : 10.10.2007 19:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!