Uykusuzluğundan belli; kafanda bir sürü birikinti,soru işaretleri.Gecenin en ileri saatinde sigaranla başbaşasın.Uyursan sorgucular yine soru soracak rüyalarında.
İşkenceleri yeniden başlayacak mutsuzluk zebanilerinin...Gecenin en ileri saati.
Paslanmış demirleriyle sığındığın tek yer o dar ranza.Duvara yakınsın,ufacık bir pencere var duvarında.Dışarıyı görmüyorsun,sadece gece mi gündüz mü pencerenden vuran renklerden belli oluyor.
Biten her günü çiziyorsun duvara,bitmeyen her güne lanet okuyorsun.Bütün sevdalarını yaktın; geriye külleri kaldı.Savur gitsin,dediler gökyüzüne,savurmadın...
Radyoda bir yanık türkü,gecenin en ileri saati.
Uykusuzluğundan belli,kafanda birikintiler,soru işaretleri.
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak...
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Devamını Oku
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta