İNSANLIĞIN MEKTEBİ YOK
Kul elbet yaratana muhtaçtır her anında,
Şaşıracak kendini, kıyamet zamanında,
Hatasını bilmeyen, gönül erdem olur mu?
Günahla geçen ömür, iyi bir dem olur mu?
Kibir gurur ve benlik, sadece iblisindir
Ruhuna bak ey fani, kara perdeyi indir…
Ağır gelmesin sana, doğrunun yolu tekdir,
Ben bilirimci olmak, kendini bilmemektir.
Ağaçlar kalem olsa, ve denizler mürekkep,
Anlatamaz gücünü, yüce mevlamızın hep,
Ne istersen nefsine, veriyor Mevla yüce,
Aptala göre mantık, sadece bir bilmece….
Doğru yanlışı bilmek, akılın ölçüsüdür,
Gülümsemek tebessüm, insanlığın süsüdür..
Kızgın ateşli kimse, bulamaz doğru yolu,
Acımakla bakarlar, ona sağı ve solu….
Yıllar geçti daima, ruh bedende hapis ya,
Dünyaya aldanmışsın, o sadece bir rüya,
Önünde gölge gibi, koşturursun kör gibi,
Sanki sonsuzluk veren, daimi bir yar gibi…
Kadının şehvetine kaptırırsın kendini,
İblis edersin sende sonunda efendini,
Huzursuz yaşam sürer, nefsine kapılanlar.
Sahte ruhsuz kalpleri, şüphesiz arif anlar…
Genede kalbim kırık, üzdün beni dersin ya,
Üzülen ruhun değil, nefis denen kör dünya,
Kalp kırmak, nefis ezmek, farklı şeydir algıla,
Benim ruhum gurbettir, seninki ise sıla….
Gezip içip eğlenmek, inan ki tek hedefin,
Subay ve centilmendir, rüyan arzun kaderin,
Nefis neyi isterse, gönderir Mevla….! ! Fani!
Hani o iki elin, ona açılmıştı hani?
MUSTAFA DEMİRBAŞ 30.04.2003
Mustafa DemirbaşKayıt Tarihi : 22.5.2003 20:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!