İnsanları sevmeli … Niye, neden sevmeli? Arkandan vursunlar diye mi? Onlarda seni severler belki … Kim bilir belki yalnız kalmamak, belki cebinde ki üç beş kuruşu tüketmek, belki de bir süre kullandıktan sonra fırlatıp atmak için severler seni … Ama gün gelir çıkarları uğruna hiç ummadığın kimseler seni yok sayıverirler … Çıkartırlar hayatlarından, sana sormaya gerek bile duymadan.. Ne hissedebileceğini hiç hesaba katmadan, belki de ölümünü bile umursamadan … Anlık hazlar verirler sana, anlık zevkler yetmez olur bir süre sonra. Hep daha fazla sevgi isterler ama onlar, senin kendilerine verdiğin sevginin yarısını bile çok görürler sana.. Kırıntılarla doymaya çalışırsın fakat bu sana yetmez ve sevgisizlikler denizinde boğuluverirsin bir gün … Bir de bakmışsın ki sen yoksun … Hep; O, bu, şu, onlar, bunlar, şunlar var ama sen yoksun..… Artık sen bir hiçsin…… Parçalandın işte gördün mü? O yüzden boş ver insanları sevmeyi.. Kendini düşün, zalim ol, başkaları uğruna ağlama, bırak onlar senin uğruna ağlasınlar. Boş ver değmez bile döktüğün göz yaşlarına … Belki de herkes böyle düşündüğü için dünya bu hale gelmiştir. Ama sen yine de sen olmak istiyorsan, boş ver diğer benleri … Ez, geç, arkana bile bakma yıkıntıların ardından.. Artık unut geçmişte ki her şeyi, umutla, sevinçle bak yarınlara..
Emin adımlarla, ardına bile bakmadan devam et yürümeye, olduğun değil olmak istediğin yolda …. Sen sensin, unut başka benleri.. Düşünmeye bile değmez umutsuzca yaşadığın günleri …
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış