Kendimden daha çok severdim insanları...
İnsanlar öyle varlıklardır ki; öyle bir güç vardır ki ellerinde...
Başka hiç bir canlıda yoktur bu güç…
Sevgi…
...
Sevebilmek özgürce ve sevilmek doyasıya…
Sınırsız ve koşulsuz, sebepsiz ve çıkarsız...
Kin ve nefretle beslenenlerse değerlerini yitirmişlerdir benim gözümde…
Kör zihniyetli başları, nasırlaşmış elleriyle, tuttuğu silahları...
Dağlarda eşkiya adını almışlar şimdi, kana susamış şehre inmişler...
Her yan, öfkeyle kalkanlarla dolu azgın boğa konumunda...
Ne yana saldıracağını bilmeyen aciz zavallılar…
Gözlerini kapatıp savururyorlar kurşunları...
Sebep...? ? :
Üzgünüm ki sebeplerinin ne olduğunu kendileri de bilmezler...
Ben kendimi değil, insanları daha çok seviyordum...
Öksüz bir çocuğun başını okşuyordum...
Adının ne olduğunu soruyordum...
Önemliydi benim için isimleri Ayşe, Fatma Ali ya da Veli..
Bunlar geleceğimizin, öksüz ve yetim büyüyeni fakat yalnız olmayanları, büyük güçleri, büyük yürekleri olanlar olacaktı bir gün…
Yaşlı bir insan görüyordum beli iki büklüm yüzünde ki masumane tavırıyla nefes alan biri…
Ocağın üstü boş, sobanın içinde cılız ateşiyle ısınmaya çalışan biri...
Nerede yaşadığını öğreniyordum..
Benim için çok basitti yaşadığı yeri bulmak…
İstiyordum onu bulmayı…
ya da bir şekilde karşıma çıkarılıyordu...
Kendimi göstermeden kapısına erzak bırakıyordum
ve en önemlisi gülüşlerimi de iliştirip, yüreğimi bir sepet yapıyordum...
Yüzlerine sessizce bırakıyordum gülüşleri...
Avuçlarına umudun varlığını ve mutluluk bırakıyordum kapılarına, hanelerine kaçar adımlarla...
Seviyordum çünkü; sadece bir el olmayı…
Her zaman yüz önemli değildi..
Bir yürek ya da bir el olmak bazen yüz olmaktan daha çok şey barındırır içinde…
Yüzümü görmeleri önemli değildi…
Sadece bilmeleri yeterdi onları sessizce hisseden
ve seven birilerinin olduğunu duyumsamalarıydı asıl gayem… Önemsendiklerinin kanıtıydı belki de yaptıklarım...
Soruyorum şimdi kendime...
'Ben' nerde?
Şimdi insanlığımı aldılar benden 'insan kılığına' girmiş canlılar...
Ben kendimi değil insanları daha çok seviyordum...
İnsanlar benim insanlığımı da götürdüler, gülüşlerimi çaldılar...
Şimdi ne kendimi ne de insanları seviyorum...
'Ben' kim..?
'İnsanlar' ne?
'İnsanlık' nerede hapis kalmış...?
Seslerini duyabiyor musun?
Üzgünüm…
Ben sağır oldum, kör oldum...
Üstelik hem topal hem de çolak oldum...
Yüreğim kaldı bir bende...
ya onu da alıp götürürse insanlar...
ya onu da söke söke alırlarsa benden...
Nefesim kalır geriye...
O da yaşamak değildir bence...
Hani demiştim ya en başta...
O büyük güç...! Yok oldu sanki...
Kayıt Tarihi : 15.1.2010 12:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Vildan Uyar](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/15/insanlari-severdim.jpg)
ama insanı insan edende yine insan
güzel bir konuyu irdelemişsiniz
kaleminizi kutluyorum yüreğinize sağlık
Vildan hanım ;
insani duyguları ağır basan gerek içerik ve gerekse biçim bakımından duygu yüklü zarif yüreğinizin sesi olan güzel çalışmanızı beğenerek okudum.. çok çok güzeldi..
mutlu yıllar dilerim.
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10.
akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz
NOT: wep sitem: www.atlassiir.com
MENFAATÇI OLUR, ARSIZ
İNSANLARI SEVERİZ, KARSIZ
BU ŞİİRE ELEŞTİRİ YAPANLAR, HAKSIZ
FİKRET GÜRSOY
TEBRİKLER EFENDİM. 10+
TÜM YORUMLAR (5)