Dış dünyanın bize göre olmayan, bizden ve bizim bilincimizden bağımsız bir oluş, olay ve olgu gerçekliği vardır. Biz de bu gerçekliğin içinde bir olgu, olay ve oluşuz. Elma da bu gerçekliğin içinde. Yanar dağ da bu evrensel manalı gerçekliğin içinde bir var oluş biçimidir.
Yani elma bizim için değildi. Bize göre de değildi. Deprem de bizim için değil bize göre değildi. Elma ve depremin evrensel mana ve görece mana oluşları içinde bizden ve bizim bilincimizden bağımsız bir gerçeklikleri vardır.
Biz elmaya göre, elmayı özümleyen yalıtıma inşa olmakla bu yalıtıma içinde bu yalıtmanın çarpıtmasıyladır ki elma bizim içindi! Siz hiç kendinizi tam da bir aslan veya bir ayının damak lezzeti için yaratılmış olduğunuzu düşündünüz mü? Burada ikinci bir yanılgı daha var. Bu yanılgıya göre önce lezzet sonra inşa gibi sakat bir anlayışla lezzete göre inşa oluş tümden akıl, gerçek dışıdır.
Kuantum düzleme göre inorganikti oluş; inorganiğe göre de organikti oluş, bir enerji akış ve bir enerji düzenlenim şekliydi.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta