Türk varlığının anlamlara güven olduğu
Bu hassaslıktır
Düşünmek anadır, diyalog evlatları!
İnsandan insana diyalog kurumları, önce düşünmeye doğmaktır
Sonrası: Düşünceden düşünce doğar
İyi bir sohbet ürünü büyür eser varlığına
Uygarlık, hassas düşünce eseriyle insanlığa hizmet emeği
Emeği benim de, eseri senin mi?
Adil paylaşma adaletine asillik hakkı bunun neresi?
Türkün doğuşudur düşünmek!
İnsandan insana diyalog ilişkilerine düşünce gerek
Halk ile birlikte ve diyorum ki
Bilgi ve bilgilenmekte fark açılırsa yaşanır bu günümüz
Acıya, sızıya bir şikayet değil bu oluşanlar
Pırıl pırıl umut yüreği güvendir, bu günü yaşatmalıydı
Biraz geride kalanlar anlayabilsinler diye
Bu bir okuldur, tarihler boyu hep bu dayanıklık azimdir
Bilgide zayıf düşmek tehlikelidir
Cehalet, yıkmak isteyenler için bir bulunmaz nimet diyen
Batılılar hep güçlü bu amaca
Doğulular için ise, tek şans izzet-i iffet: vatan sağlığıdır
Halk teslim edilmez zulmete…. kalıyor geriye...
Ağustos 2007
Bu millet incitilmez! İncitilememeli! Buyur der sadece!
Buyur! İster buradayım dediğimi anla!
Buyur! İster dikkati uyarmaya ihtar, ister tanışma gereği
Hoş geldin demem arsızlığa!
Adını bu tanışmanın, koymuş olduğumuza tanığım derim
Nihayet Amerika bir çare buldu, Avrupa’da sağcılar tamamen güçlendirildi, Müslüman sağcıları tam destekleyecek… çok ilginç…ne kadar açıkça olmaya başladılar… Müslüman dünyalarında hortlattıkları Tarikat ateşine körükle gitmeye hız aldılar… Ben tanışmalarımızın adını koyuyorum, o yılışmanın çarelerini aranıyor... Kaşın bakalım edepsizlikte... Şerrine kendi boğulası demeye ürperiyor içim... Bu kadar mı batırılmalı insanlık, hele ki vatan kutsallığı? Her neyse....
Bir taraftan: Amerika geri çekilecek Irak’tan, İran’da girecek… Saddam’ın Kuveyt hikayesi…
Diğer taraftan: Tarikat İslam dünyasını meşgul etmeyi başarmak zorunda… Kan dökülecekse bile dökecekler… Filistin molotof kokteyli Türkiye’de de özellikle, filme de alınacak, sinemaya gidip seyredecek batılı… kültür benim, medeniyet benim demeye bir an daha yaratıp, başlayacaklar BARIŞ! diye bir gösteriye… onlar da mum yakar… romantik bir ilginçlik…
İnsandan insana diyalog sunuluyor! Amerika’dan…elbette, neden olmasın? İlla her yerde ben sivrileceğim demeye sakın vaz geçmesin! Uşaklık et!
Bu vatanda ermenilerim, kürtlerim, dincilerim Türkiye Cumhuriyeti Milleti hür bireyleri… Alet olmaya kendilerini aracı ettirmeyecek kadar onur taşıyorlar, Türk milleti bütünlüğüne bağımsız karakterleriyle… farklı bakabilmenin olguları Türk milleti olmanın nakışlarıdır el emeği, göz nurudur bir ömür: kişisel özgürlüğün en azamiliği… bu göz beden, ruh, akıl, bilinçaltı dörtgeniyle görebilir, belki yaşam gerçeğinin kimi bermuda üçgeniyle görebilenleri de olabilir… yani, görüş açılarına gelişebilmeye olanaklar olmalı… uygarlıklardır kanıtımız, insanlığa yücelme azmini Yüce Türk Milleti değerine taşıyoruz bu topluluklar birliği ile...
Olanaklardan sonra denge konu olabilir… bu arayışa ne kadar geniş alanlı kişisel disiplinli bir bağımsızlık olursa, örneğin: en azından mezuniyetten sonra, başka ülkelerden o meslekle ilgili bilgilere ulaşmak, ilgiye olanağı geliştirebilmek için bu kişisel fahri hizmeti geleceğe kültür yatırımı olarak başarıya yetenekli olmak… bunlar olanaklardır, olanaktan olanak yaratmakla gelişmeye sonsuzca açıktır… Düşünce düşünceyi doğurur denilenden açılan yollardır… yollar…tıkamak isteyen olacaktır, doğaldır da… bir küçük kavgada da görülen ufak tefek duygu kazalarıdır… taşıt trafiğinin çok çok çok öncesidir, duygu kazası…
Ama kendi yolunu kendi tıkayan, tıkattıran olmak çok acı… eğer bir toplum için ise bu yol, daha da acı… ama bir vatan olursa konu: ‘dur, ben senin bel kemiğini bir çıtırtayaım, ne var canım bunda? Biraz hoşgürülü ol, taviz ver, ölmezsin ki bundan… taviz verdi zaten ne çok zayıf ülkeler… sonra gelecek, artık tattı, iştahına karşı koyulmaz, belini kıracağım, diyecek’…
Vatan taviz değil, düşünülmek ister, savaşı uzak tutmaya ne mümkünse… Savaş düşünmeye şans tanımıyor, orda can boğuşuyor bir bilinmeze…
Cumhuriyeti, laikliği sıvalamak hangi insan mantığıdır? Hangi insan kul ile Allah’ı arasına girebilir? Ben nasıl seviyorsam öyle sev Allah’ını dedirtmeye rejim mi gerekli? Ne korkunç mantıklar bunlar… Bu cehaleti kim kaç parmağına dolamayı denemez? Veya güçlü ve gelişmiş ülkeler kaç parmağına dolar acaba? Eğer cehalet ile vahşet çatışırsa ne çıkar bundan acaba? Kim sebep, kim neden hiç düşünülmez mi? İmaj nedir?
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 25.8.2007 22:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)