İnsanlar ile her zaman birebir muhatap olduğunuz bir işiniz, uğraşınız varsa, birçoklarının karakteri ve davranış kalıpları hakkında da az çok bilgi ve tecrübe sahibi oluyorsunuz. Tabi burada sizin karakterinizde çok önemli... Yani onlara karşı iyi ya da kötü davranışınız, kendinize karşı iyi ya da kötü davranışınız... Diyorlar ya hani bazen arkadaşlarınız ayrılırken sizden ''Hoşça kal arkadaşım kendine iyi davranmayı unutma.'' diye... Hakikaten de kendinize iyi davranmak hayatın anahtarı ki yeri geldi mi ne açılmayan kapıları da açıyor...
Kendine iyi davranmak ile ilgili bir başlık açtığınız zaman yazınıza en birinci konu bence bireyin hayatına kendi isteği ile son vermesi, başka bir deyiş ile intihar olayıdır... Eceli ile ölmeyi becerememek, ne kadar üzücü bir ölüm... Üstelik de her üç semavi dinde de böyle bir ölüm şiddet ile yasaklanmışken...
''Bir kişinin kendi canına kıyması insanlık için daima hayret verici olmuştur ve bu konuda pek çok teori ortaya atılmıştır. İntihar konusu, başlı başına birçok bilim dalını ilgilendirmektedir. İntihar düşüncesi, eğilimi ve girişimi, yaşama dürtüsüne karşıdır ve psikolojik bir rahatsızlık olarak kabul edilir. Bu suretle İntihar konusu hakkında pek çok araştırma yapılmış ve çeşitli tanımlamalarda bulunulmuştur. Kimilerine göre intihar, kendi canına kıyan bir insanın eyleminin adıdır. Kimilerine göre ise intihar, bir halk sağlığı sorunudur.'' Volkan METE...
Ne kadar sayıda insan varsa dünyada o kadar değişik karakter ve huy çeşitliliği de var. Birbirine tavır ve davranışları hiç benzemeyen altı, yedi milyar insan. Dünyanın kaynakları her ne kadar çok gibi görünse de yine de bazıları sınırlı. Hızla tüketiyoruz biz insanlar bunları tabi bu arada kendimizde tükeniyoruz, tükenen zaman ile birlikte...
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla