İnsan Nasıl İnsan Olur - Garib Çoban

İnsan Nasıl İnsan Olur - Garib Çoban

İnsanın kendi tatlı canına kıyması ne acı.
Hep anlamsızlıktan.
Surette nasıl görünürse görünsün.
Aslında insanlar yaşamak anlamsız geldiği için.
Benin bir anlamı olmadığı için putperest yaşayarak intihar ediyor.
Olmaktır aşk, fark etmeden, onun yüreğinde olmak.
Kör olarak resmedilen aşk, duru görüşlü ve anlayışlıdır.
Çünkü aşık, kayıtsız olanın göremediği şeyleri görür ve bu yüzden sever.
En başta ben diye bir birey ya da varlık yok!..
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Neyse!..
Anlamsa anlam bu.
Ne öğrendin şimdiye kadar deseler!..
Her gelenin gideceğini.
Her acının azalacağını.
Hayatta hiçbir şeyin seni üzecek kadar hükmü olmadığını.
Herkesle kahkaha atabildiğini.
Ama yalnız ağladığını.
Ölümden gayrı her şeyin çaresi olduğunu!..
Aslında herkesin kimsesiz olduğunu görün.
Daha nasıl bir anlam elde etmek istiyorsunuz?..
Bir çok acı yaşadık, çok defa korktuk, çok utandık.
Ama asla pişman olmadım.
Bizim kaderimizdi, bizim hayatımızdı, bu bizdik.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Zihnin doğal eğilimi benin ve olanın anlamını aramaktır.
İnsanın kendi adına başkalarının verdiği kararlar travmalarla dolu putperest bir gelecek sunacak.
Kıymetli ömür!..
Hepimiz öleceğiz, hepimiz, niye sirke dönüştürüyoruz hayatı!..
Sadece bu bile birbirimizi sevmemizi sağlamalı.
Ama öyle değil.
Önemsiz şeylerden korkuyoruz.
Ve dünyalık putlarla eziliyoruz.
Yazın ne yiyeyim, kışın ne giyeyim derken bitti!.
Neyse ki, zihninizin yanıltıcı mantığını doğrudan aşabilirsiniz.
Evet, evet, umutsuzca bir anlam istediğinizi biliyorum.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Başka bir şekilde söyleyeyim!..
Gerçek manada anlam!..
Herhangi bir anlama sahip olabilecek bir birey ya da varlık olarak "Ben"in olmadığını fark ettiğinizde bulunur.
Olmaktan korktuğunuz kişi olun!..
Hiç kimse korktuğu şeyden kaçınmak için özel bir şey yapmadı.
Sizi neyin korkuttuğunu öğrendikten sonra, hayatınıza neyin en çok anlam katacağını da bilirsiniz.
Rüya karakterinin bir anlamı olmadığının farkına varmak çok anlamlıdır, bütün rüyayı anlamlı kılan budur.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Anlamak için farkında olmak gerekir.
Söylenmemiş sözlerde insanın yıllarını çalar.
Ama farkında olmak için, anlamaya çalışmaktan vazgeçmelisiniz.
Kendinizde korktuğunuz şeyi başkalarında da yargılarsınız!..
Bencilliği yargılayanlar, kendi bencil düşüncelerini bastıranlardır.
Açgözlülüğü yargılayanlar, kendi açgözlülüklerini bastıranlardır.
Anlamlandırma arzusu bırakıldığında sonsuzluk dokunur.
En basit bir esinti için bile bütün evren işbirliği içindedir.
Sade bir hava olayı değil yani.
Bir zamanlar olduğumuz yere dönmeliyiz.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Yine de rüzgarın bağımsız bir anlamı yoktur.
Bir yanıp bir sönen ışık demeti.
Parlayarak yayılan enerjinin kendiliğinden doğal akışı.
Merhametin anlık ifadesi.
İşte bunun gibi.
Benim bildiğim kadarıyla, bedenin ve Ben-im’in ortaya çıkışının da bağımsız bir anlamı yoktur.
Korku dostunuzdur!..
Korkunuzun olduğu yerde, göreviniz de vardır.
İnsanların takılıp kalmasının asıl nedeni tembel olmaları ya da zeki olmamaları değildir.
Başarısızlıklardan ve zorluklardan korkuyorlar.
Eylemden kaçınmak her zaman korkuya yol açar.
Aynı zamanda parlayan enerjinin doğal akışıdır.
Bu gerçeğin keşfi derinden anlamlıdır.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Bunları anlıyor gibi oluyorum da... Arkadaşlarıma karşı, galiba biraz ayrımcıyım.
Başkalarına tepeden bakıyorum.
Üstünlük duygusuna kapılıyorum.
Onlarla sağlıklı iletişim kurmuyorum.
Böyle olur mu, bu normal mi?..
Her şeyden önce sezgilerinizi dinleyin!..
Sezgisel sesiniz korku ve sosyal koşullanmanın altında gömülüdür.
Olan, normaldir.
Olan, olmak için kimseden izin istemez.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Gerçekleşiyor gibi görünen herhangi bir durum.
Hissediliyor gibi görünen herhangi bir duygu.
Ortaya çıkıyor gibi görünen herhangi bir düşünce, olan olarak normaldir.
Çünkü bu hâlâ sonsuz parlayan enerjinin anlık bir tezahür şeklidir.
Bütünleştirin, reddetmeyin!..
Öfkesinin farkına varamayan insanlar onu kontrolden çıkaranlardır.
Bir şeyleri görmezden gelmek onları ortadan kaldırmaz.
Bu onları daha da kötüleştirecek.
Tıpkı bir rüyada olduğu gibi, tıpkı hissedilen gibi.
Bir rüyada hissettiğim duygu, rüyada ortaya çıkan rüya düşüncelerine benziyor ve onlar da tamam.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Tüm hikayenin bir rüyadaki hikaye kadar boş olduğunu fark ettiğinizde gülersiniz.
Arkanıza yaslanıp rahatlamayın!..
Ben dibe gitmekten başka bir şey istemiyorum derken.
Kişisel gelişim ve gölge çalışmasını yaptıktan sonra artık yeni bir bakış açısıyla harekete geçme zamanı.
Hepiniz sevilmek istiyorsunuz.
Ama karşınızdakinin karşılıksız sevgisini elde edince.
Onunla ne yapacağınızı bilmiyorsunuz ya da onun ne olduğunu.
Hayatınızda hareketsiz oturmak sizi anlamsızlık içinde durduran şeydir.
Bir rüyada olay örgüsünün bu kadar önemli olmadığını bildiğiniz sürece her şey yolundadır.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Olanlar oldu, önemli olan farkındalık!..
Gerisi, kendiliğinden gelir.
Eğer sizinle daha önce tanışsaydım, bunun bir rüya olduğunu düşünürdüm.
Peki neden hala bu umurumda ki?..
Sadece benim hissettiklerimi anlamam duygularımın geçersiz olduğu anlamına gelmez.
Gerçekten yapmak istemediğim şeyleri yapmaya kendimi zorlardım.
Şimdi sadece devam ediyorum.
Sessizce çekip gidiyorum.
Şimdi, sessiz ve kimliksiz seviyorum.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Beden, duygular, zihin düşünce akanın aktığına şahidim ki en rahatı bu.
Düşünceler, düşüncelerim değil, canı cehenneme.
Evet, hikaye durumunun bir rüya gibi tamamen boş olduğunu anladığınızda.
Hikaye içeriğinde kasıtlı olarak herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek kalmaz.
Elbette hikayenin içeriği kasıtlı olarak değiştirilse bile sorun yok.
Çünkü görünüşte kasıtlı olan şey hala doğal.
Ve kendiliğinden ve sınırsız enerjiyle otomatiktir.
Ve kasıtlı olanı empoze edebilecek gerçek bir kişi yoktur.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Dolayısıyla her ne kadar kişisel irade var gibi görünse de aslında kişisel irade yine de görünürdedir, gerçek değildir.
İnsanların ihtiyaçları olduğu zaman, çok değerliydik.
İyi insanları!..
Aptal sandığınız yerde kaybettiniz.
Ruhunu uyandıran benzerinden ayrılır.
Karşılıksız sevemeyenler için büyük bir şaşkınlık kaldı, sosyal anksiyete olan putlarıyla.
Kendimize yalan söylemek.
Başkalarına yalan söylemekten daha derinlere yerleşmiştir.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Bülbül şiir okuyordu bir gonca güle, teheccüt vakti.!
Sevgiyle yükünü hafifleteni unutursan, yükün ağırlaşır.
Ne sevmek ne de nefret etmek.
Tüm pratik yaşam bilgeliğinin bir yarısını.
Hiçbir şey söylememek ve hiçbir şeye inanmamak da diğer yarısını oluşturur.
Put biriktiren kişi, geçmişi gelecekte bulmaya çalışarak yaşadığı anı yok ederek yaşadığını sanıyor.
Sadakat, kişinin kendinde bir kişiye bir yer ayırması ve o yeri hep onun için korumasıdır.
Ama sonsuza kadar oturup yaralarımıza bakamayız.
Derler ki gönül derdine tek çâre unutmak
heyhât unutmak bile cânânı fısıldar.
Kendini kişisel sanmak da evrenseldir.
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.

Dostça bir tavsiye dedi Deliler Şeyhi
O seni sevmiyor!..
Acısını koyacak yer arıyor.
Kimse tanıdığın gibi kalmıyor.
Bir gün bakıyorsun sıcacık.
Bir gün bakıyorsun buz gibi.
Gerçekten sevdiğiniz şeyin daha güçlü çekimine kapılın!…
Fakat kör olan göz değil, sinelerdeki kalplerdir.
( Hac, 46)
Hazırlıklı olmak önemli!..
Beklemeyi bilmek daha da önemli.
Ama doğru anı değerlendirmek hayatın anahtarıdır.
Kâinat aşk ile gelmişti dile, bir dert ki; bende çare yok, sende insaf yok, vesselâm
İnsanı en çok yıpratan şey, iyi niyetidir.
(Y.ed - Bu Bir Demdir Gelir Geçer Albümü)