Bile bile aynı kâğıdı açıyorum: kendimi sınamanın ağırlığı hergün artsa da.
Saat kaç olmuş... hâlâ bir çocuk yürümemiş sokakta!
Sabah da, akşam da kül boşaltıyorum: yanan zamanın.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




Artık duymuyor, dağlardan yankılanıp işitmiyor. Doğadan uzakta kendinden uzakta iletişim bilişim içinde ama kendisini duymuyor. Ben kendimi duymuyorum. Ama düşününce her şeyi duyuyorum. Başımızda medya canavar hiç bir şeyi duymayalım diye bizi düşündürmüyor. Kulaklarımda siyasetçilerin bed sesi. Benim sesim değil.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta