Bile bile aynı kâğıdı açıyorum: kendimi sınamanın ağırlığı hergün artsa da.
Saat kaç olmuş... hâlâ bir çocuk yürümemiş sokakta!
Sabah da, akşam da kül boşaltıyorum: yanan zamanın.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Artık duymuyor, dağlardan yankılanıp işitmiyor. Doğadan uzakta kendinden uzakta iletişim bilişim içinde ama kendisini duymuyor. Ben kendimi duymuyorum. Ama düşününce her şeyi duyuyorum. Başımızda medya canavar hiç bir şeyi duymayalım diye bizi düşündürmüyor. Kulaklarımda siyasetçilerin bed sesi. Benim sesim değil.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta