İnsan İlişkilerinde Sınır Koymamalı

insan ilişkilerinde sınır koymalı mı
Bazen dost dediğin arkadaş dediğin,
bir bakarsın,ne dost olmuş nede arkadaş
bazen sosyal arkadaş dediğin sonra bi bakarsın,
sevgilin arkadaşın olmuş çıkmış
insan ilişkileri karmaşık labirentlere benzer.
doğru insan doğru ilişki türünü bulduğunu düşündüğünde
zamanla yanıldığını anlıyorsun bazen.
her sosoyal mevkideki insanların yaşıybileceği durum bu

filozofun dediği gibi
her insan en az iki yüzlüdür.

bencede çok yüzlüdür insan?
insan ilişkilerinde sınır tanımalımı tanımamalı mı?
kırmızı çizgileri olmalımı olmamalı mı?
özgürlük bu çizgilerin neresinde?
bunlar sürekli kafamı kurcalıyor

bunları bir doğu erkeği olarak kendime soruyorum.

mesela ben ataerkil bir toplumda büyüdüm.
kadınların erkeklerle konuşmaması gerektiğini ima diliyordu bize
hata söyleniyordu.
vaaz ediliyordu yaşlılar tarafın da.
kadınlar kutsal bir varlıktı sözde.
hem ikinci sınıf muamelesi gürüyorlardı.
böylede büyük anlamsız çelişki vardı
hem cenet kadınların ayakları altındaydı
hemde erkeği ceheneme götüren en büyük günahlardan biriydi adeta.

aynı zamanda kadın kendi düşmanını kendi elliyle besliyordu.
erkeği yetiştiren anaydı kadındı,aynı erkek kalkıp,kadını hor görecekti anayı görmezlikten gelip bütün savcaşlarını ona güre kurgulayacaktı.
savaşların yüzde doksanı kadın ve kadınlar yüzünde çıkacaktı yer yüzünde.