nihayet barış çanları çalmaya başladı
nasılda savaş borozanları
çin çarpmış it ler gibi
gözlerini barışa uzatılan ellere dikip dişlerini kıçırtıyorlar.
o itler pusularında öylece dona kalıp.
tarih sayfalarında kara bir leke olarak lanetler yağdıracaklar kendi özerlerine.
dağların çocukları şehirlerin çocuklarıyla buluşacaklarbu gün bu gün büyük gün.
kan,revan,ayrılık,acılar bir daha dünmemecesine defolup gidecek bu topraklardan.
ey büyük ALLAHIM bu günleri gürdüğüm için,
sana...
dilimin dönmediği
beynimin düşünmediği
aklımın almadığı kadar
şükür ediyorum.
bu ne mutluluk
bu ne izdiham
ya rabi! ..
insanlar san ki mekedeler,
işte bu gün bu topraklar kutsal topraklardır.
yanı şimdi bir daha çocuklar ölmeyecekmi?
bir daha kadınlar dul kalmayacakmı?
yanı bir dah bu şehrin çocukları (Amed) panzerleri taşlamayaçaklarmı
bu nasıl bir mutluluk
bunu şimdi ben nasıl anlatırım
nasıl kelimelere dökerim
içimde öyle bir çoşku var ki
san ki cennetteyım.
Tanrım cenet böyle bir şeymı yoksa
ey savaşın tanruları! ...
kulak verin bu sese
silopide,maxmurda,diyarbakırda.
barışın o eşsiz tınını hisetsin yüreğiniz.
eğer yüreğiniz varsa utanır yüzünüz kızarır
ama biliyorum ki siz olduğunuz sörece yer yüzünde,
dünyanın başka yerlerinde o çirkin yüzünüzü gösterteceksiniz.
ne olursunuz artık bizi bize bırakın yüz yıllardır yetmedimi.
NOT:Bu şiir değildir.
İsmail PolatKayıt Tarihi : 20.10.2009 00:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!