İnsan Ezmesi Şiiri - Abdulkadir Karaman

Abdulkadir Karaman
222

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

İnsan Ezmesi

Hiç bir şeyin benzemez ezmesine
İnsan ezmesi
Ez ayaklarınla
Canından bıktırıncaya dek
Yalvararak baktırıncaya dek.

Ez, ökçelerinle öldüresiye ez
Görsün bir, nasıl olurmuş?
Efendinin çizmesi
Kah kafasına vur, kah ensesine
İsterse âlemi bürüsün sesi

İzin vermediğin hiçbir şeyi
Koyamasın kesesine
Sana yakışan, yaraşan
Zehirli, acıları doldur kâsesine
Acıma, hiç merhamet gösterme
Bir başka lezzettir insan ezmesi.

Ez ellerinle!
Sürüm sürüm sürü yerlerde
Boğ tükürüklerde
Hücre hücre hissetsin acıyı
Yansın canı ateşlerde
Umursama yerliyi, yabancıyı
Gerektiğinde çek
Daya başına tabancayı
Horon tep üzerinde
Geçene dek kendinden

Kalmasın nefsinin
Alınmamış bir hevesi
Büyük zevk verir
Ve büyük heyecan
Ezilmiş insan üzerinde gezmesi.

Ez, gözlerinle ez!
Bildir, bilmeze haddini
Aralıksız darbelerle
Döv, yılanın isyankar bendini
Biraz toparlansın
Düzeltsin biraz kendini
Dik gözlerine gözlerini
Yiyemesin aşını, ekmeğini.

Ne kadar büyük suç
Boyun eğmemesi
Alaylı alaylı göz süzmesi
Kendisi üzülmeyip
Efendisini üzmesi
Ne kadar asap bozucu
Bu kadar baskıya
Bu kadar zulme rağmen
Hâlâ başı dik gezmesi

Ez! Sözlerinle ez!
Hançer gibi saplansın
Âsînin yüreğine, her hecesi
Hayalinde meşgul olsun hep
Ne gündüzü olsun, ne gecesi
Kabuslarla dolsun rüyaları
Istıraplarla düşüncesi

Sesi, soluğu çıkmaz oluncaya
İçin hazla doluncaya
Yoruluncaya kadar ez!
Yorulunca vazgeçme
Asla bıkkınlık gösterme
Ne kadar ezersen ez, yetmez!

Nefse tatminsiz lezzet
Ve heyecan verir
Pestilini çıkarasıya ez
Hoş olur pestili çıkmış
Bir kimseyi yüzmesi

Hiç bir şeyin benzemez ezmesine
İnsan ezmesi
Ez, ayaklarınla ez!
Ez, ellerinle ez!
Ez, gözlerinle ez!
Ez, sözlerinle ez!
Büyük zevk verir
Ve büyük heyecan
Ezilmiş insan üzerinde gezmesi.

Abdulkadir Karaman
Kayıt Tarihi : 8.12.2003 09:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bayram Tunca
    Bayram Tunca

    Ah şair dostum ah kanattın yine kabuk bağlamayan yarama. Ama alışkınımdır merhem yerine tuz basmaya yarama. Malesef bu anlattıklarından birini veya birkaçını yaşamayan azınlıkta kalır. İtiraf etmek gerekirse bende bu madurlardan biriyim. Kimi eliyle, kimi diliyle, kimi bakışlarıyla, kimi arkadan kalleşce itti. Ömrümün çoğu itilip kalkılmak bitti. çoğu zaman bir istepne gibi oradan oraya atıldım. Kaç kez makam mevki uğruna satıldım. Yaramıza dile getirme cesareti gösterdiğin için teşekkür ederim.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Abdulkadir Karaman