günaydın incir!
sana sadece incir desem
kızmazsın değil mi
ağaç deyince
kökler ve bağımlılık geliyor da aklıma
o yüzden işte
arala dallarını
bir yer aç gönlünde
sana geliyorum
minik bir yuva yapacağım kendime
bir şey istemem senden
sıkıca kucaklaman yeter
biliyorum oradaydın hep
kış aylarında kupkuru, sessiz
“hayatta mısın? ” diye sorardım da
“bekliyorum” diye fısıldardın kulağıma:
“baharı bekliyorum, yeşereceğim! ”
ne zaman daralsam ağlasam
ne zaman başımı çevirip baksam
yapayalnız ve oradaydın daima
baharını beklerdin durmadan
işte mayıs
bahar bir çılgın aşık olmuş dışarıda
tüm ağaçları dolaştım geldim
dağ tepe ova bayır
görmedim bir benzerini
çiçek açmadan meyve veren
senin gibi bir tanesini
biliyor musun
kolay incinirim ben
kolay parçalanmaz yüreğim
ama çabuk üzülür
yürek deyip geçme sakın!
bakma el kadar olduğuna
içinde kâinat biriktirir
üzülünce uçarım hep
hani bir kuş oldum ya geçenlerde
bir minik serçeydim
uçmalardayım yine
aç gözlerini bekle
kolla beni sana geldiğimde
yapraklarınla sarmala sımsıkı
yuvamı yapacağım dallarında
binbir gece masallarındaki gibi
aşkı anlatacağım sana
yapmasam da olur
sen yerimi aç bekle
bil yolda olduğumu
ben
ne mi isterim?
bir tek “hoş geldin” demen yeter
(21 Mayıs 2003)
Naime ErlaçinKayıt Tarihi : 21.5.2003 11:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Naime Erlaçin](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/05/21/incir-agacina-mektup.jpg)
'İncir ağacı dikmişmiş meğer/son giren yüreğime....'
Bursa'dan selam sevgi ve saygılar yeniden..
Kardeşim, çocukluğum incir bahçesinde geçti, bilirim o güzelleri...
Beni çocukluk yıllarıma götürdünüz, sağ olun. Yazları mutlaka kucaklaşıyorum incir ağaçlarıyla doyasıya. Siz de Aydınlı mısınız yoksa? Kuşadalı olsam da her yaz uğrarım o diyarlara...
TÜM YORUMLAR (5)