İncil’den Manzum Yorumlar: 3. Bölüm.

Ali Oskan
302

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

İncil’den Manzum Yorumlar: 3. Bölüm.

YAHYA’NIN ÇAĞRISI

(Mat. Mar. Luk. Yu.)

Tanrı çölde bulunan Zekeriya oğluna,
Yahya’ya seslenerek emirler verdi ona.

Şeria ırmağının her iki yakasının
Bölgelerini gezip herkesi günahının

Bağışlanması için tevbe ettiriyordu,
İnsanları ırmakta vaftiz (*) de ediyordu.

Vaftiz olmaya gelen, toplanan insanlara,
Yahya şöyle seslenip hitap etti onlara:

“Ey engerekler soyu! Sizleri kaçmak için
Gelecek o gazaptan kim uyardı söyleyin? ”

“Bundan böyle tevbeye uygun meyveler verin.
Kendinize İbrahim soyundanız demeyin.”

“Size şunu diyeyim: ‘Tanrı isterse pek çok,
Halk eder İbrahim’e taşlardan bile çocuk.”

“Baltalar ağaçların dayanmış bak köküne,
Kısır ağaç kesilir, atılır kor ateşe.”

“Suyla vaftiz ederken şimdi ben hepinizi,
İsa ‘Kutsal Ruh’ ile vaftiz edecek sizi.”

“Bağlarını çözmeye O’nun çarıklarının
Layık bile değilim. O ruhundan Tanrının.”

“Benden sonra gelecek daha üstündür benden,
Yabası elindedir. O gün harman yerinden,”

“Buğdayları toplayıp ambarlara yığacak,
Samanı ise, sönmez bir ateşte yakacak “.

* * * *

İSA VAFTİZ (*) OLUYOR

(Mat. Mar. Luk.

O gün geldi oraya İsa Aleyhisselam,
Yahya’ya yaklaşarak verdi Tanrı’dan selam.

O da vaftiz olup ta sonra ederken dua,
Gök açıldı, Kutsal Ruh güvercin gibi O’na,

Bedensel görünümde indi girdi içine.
Gök kapısı kapandı, döndü eski haline.

* * * *

İSA’NIN ÇÖLDE DENENMESİ

(Mat. Mar. Luk.)

Kutsal Ruh’la dolarak Şeria Irmağı’ndan
Dönen İsa yöneldi etkilenerek Ruh’tan,

Çöle doğru yürüdü, kırk gün hep gezdirildi,
Ve İblis tarafından her bakımdan denendi.

Bu süre sonundaysa karnı epey acıktı,
Bunu görünce İblis hemen şöyle laf attı:

“Sen Allah’ın ruhuysan (*) ekmek olsun şu taşlar,”
İsa ise şeytanı şu söz ile cevaplar:

“İnsan yalnız ekmekle, yiyecekle mi yaşar?
Gerçek Rabbin ağzından çıkan her sözle yaşar.”

Bir tepeye çıkınca Şeytan der ki: “Ya İsa,
Kendini aşağı at, Allah senden razıysa; ”

“Kurtaracaktır seni. Çünkü yazılmış emir,
Melekler senin için şöyle yapacak denir:”

“Ayakların bir taşa çarpmasınlar diye de,
Taşıyacaklar seni elleri üzerinde.”

İsa dedi: “Rabbini sen denemeyeceksin
Diye de yazılmıştır. Bunu böyle bilesin.”

Çıktılar ki bir dağın en üst tepelerine
Ve baktılar dünyanın bütün ülkelerine.

“Yere kapanıp bana taparsan” dedi Şeytan:
“Bütün bunları sana veririm bil ki inan.”

İsa dedi: “Çekil git! Allah’a tapacaksın,
Yalnız ve yalnız Rabbe sen kulluk yapacaksın.”

“Diye de yazılmıştır” dedi İsa Şeytan’a,
Şeytan’da çekip gitti dokunamadı ona.

* * * *

(11. Ekim. 2004 – İzmir)

(*) Vaftiz etmek: Abdest aldırmak.
(*) İsa’nın (as.) özelliği ve bir sıfatı da ruhullahtır, nasıl ki, Peygamberimizin (as.) özelliği ve bir sıfatı habibullah olduğu gibi. Ruhullah: Allah’ın ruhu demektir.

Ali Oskan
Kayıt Tarihi : 27.1.2007 10:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


TEVRAT ve İNCİL’i KUR’AN’ın Tasdiki Maide, 46: “Arkadan da (bu peygamberlerin) izlerince Meryem oğlu İsa’yı –- kendinden önceki Tevrat’ın bir tasdikçisi olarak –- gönderdik. Ona da içinde bir hidayet, bir nur bulunan İncil’i –- ondan önceki Tevrat’ın bir tasdikçisi ve takva sahipleri için bir hidayet ve öğüt olmak üzere –- verdik. Maide, 47: “İncil sahipleri Allah’ın, onun içinde indirdiğiyle hükmetsin. Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse onlar açık bir şekilde ve devamlı günah işleyenlerin ta kendileridir.” Maide, 48: “(Ey sevgili Resulüm) sana da hak olarak kitabı (Kur’an’ı) –- kendinden önceki kitap(ları) tasdik edici (ve tamamlayıcı) ve on(lar) a karşı bir şahit olmak üzere –- gönderdik. O halde (bütün Ehl-i Kitab’ın) aralarında Allah’ın (onlara) indirdiği ile hükmet, sana gelen hakikatten (dönüp de) onların hevalarına uyma. (Ey Musa’nın, İsa’nın, Muhammed’in ümmetleri :) sizden her biriniz için bir şeriat, bir yol tayin ettik. Eğer Allah dileseydi bir tek ümmet yapardı. Fakat O, size verdiği (muhtelif şeriatlar /yollar/ dairesin) nde sınamak için (ayırdı) . Öyle ise (hepiniz) hayırlı işlerde birbirinizle yarış edin. Zaten hepinizin en son dönüp gelişi Allah’adır. Artık O, hakkında ihtilaf etmekte olduğunuz şeyleri size (orada) haber verecektir.” Maide, 77: “De ki: < Ey Ehl-i Kitap, dininizde haksız yere haddi aşmayın. …> ” (Hasan Basri Çantay'ın Meal-i Hakim ve Kur'an-ı Kerim'inden) * * * * Al-i İmran: 2-3: “O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat’ı ve İncil’i de yine O indirmişti.. Evet bu Furkan’ı da O indirdi. Gerçek şu ki, Allah’ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır.” (Elmalılı Hamdi Yazır Mealinden) * * * * KUR'AN'A GÖRE KİTAP EHLİ ÜÇ GURUPTUR: BİRİNCİ GURUP: Al-i İmran: 72: “Kitap ehlinden bir grup: 'Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar da dönerler.' Dedi.” Al-i İmran: 73: 'Ve kendi dininize uyanlardan başkasına inanmayın' (dediler) . De ki: 'Şüphesiz doğru yol, Allah'ın yoludur'. (Onlar kendi aralarında) : 'Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmiş olduğuna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine' (de inanmayın dediler) . De ki: 'Lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah, rahmeti bol olan, her şeyi hakkıyla bilendir'. Al-i İmran: 74: “Rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir.” İKİNCİ GURUP: Al-i İmran: 75: “Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder. Fakat öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların, 'Ümmîlere karşı yaptıklarımızdan bize vebal yoktur.' demelerinden dolayıdır. Ve onlar, bile bile Allah'a karşı yalan söylerler.” Al-i İmran: 76: “Hayır, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, şüphesiz Allah da korunanları sever.” Al-i İmran: 77: “Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azab vardır.” ÜÇÜNCÜ GURUP: Al-i İmran: 78: “Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardır ki, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba doğru eğip bükerler. Halbuki o, kitaptan değildir. 'Bu, Allah katındandır.' derler; oysa o, Allah katından değildir. Allah'a karşı, kendileri bilip dururken, yalan söylerler.” Al-i İmran: 79: “İnsanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra, kalkıp insanlara: 'Allah'ı bırakıp bana kul olun.' demesi yakışmaz. Fakat onun: 'Öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitap gereğince Rabb'e halis kullar olun' (demesi uygundur) ” Al-i İmran: 79: “Ve O size: 'Melekleri ve peygamberleri tanrılar edinin.' diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkârı emreder mi? ” (Elmalılı Hamdi Yazır Mealinden) Ali Oskan

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Oskan