İncil’den Manzum Yorumlar:11. Bölüm.

KAYGILANMAYIN

(Mat. Luk.)

“Şunu söylüyorum ben bu nedenle sizlere,
Kaygılanmayın yarın olacak şu işlere:”

“Ne yiyip – içeceğiz? ’ diye canınız için,
‘Ne giyeceğiz? ’ diye bedenleriniz için.”

“Yiyecek canınızdan, giyecek de bedenden.
Daha değerlimidir koşarsınız peşinden? ”

“Uçan kuşlara bakın! Ne eker, ne biçerler,
Ne ambarları vardır, ne yem biriktirirler.”

“Onları doyuruyor her an Rabbiniz sizin.
Siz onlardan çok daha değerlisiniz bilin.”

“Ömrü bir an uzatır hanginiz kaygı ile,.
Neden kaygınız vardır hem giyecekte bile? ”

“Kır zambakları nasıl büyüyüp serpilirler?
Ne çalışırlar onlar, ne iplik eğirirler.”

“Ama tüm görkemine rağmen Süleyman bile,
Onlardan biri gibi giyinmemişti öyle.”

“Bu gün var olup yarın ocağa atılan bir
Kır zambağını bile Rabbin böyle giydirir.”

“Böyle giydireceği sizi de Rabbinizin,
Onun gibi değil mi? Hatta ondanda kesin.”

“Kıt imanlılar ancak böyle kaygı ederler,
Uluslar bu şeylerin hep peşinden giderler.”

“Siz önce Tanrı için kalbinizi paklayın,
Orda O’na bir saray, birde taht hazırlayın.”

“O halde yarın için sizler kaygılanmayın,
Bu gününüze bakın, anınızı yaşayın.”

* * * *

TANRIDAN DİLEYİN

(Mat. Luk.)

“Dilenen verilecek, aranan bulunacak,
O kapı çalınınca muhakkak açılacak.”

“Çünkü her dileyenin diledikleri olur,
Tüm arayanlar için arananlar bulunur.”

“Hanginiz ‘ekmek’ diyen yavrusuna taş verir?
Yada balık isterse, kalkar da yılan verir? ”

“İnsanlar size nasıl isterseniz davransın,
Onlardan beklentiniz gibi sizde davranın.”

* * * *

DAR KAPI, GENİŞ KAPI

(Mat. Luk.)

“Siz dar kapıdan girin. Çünkü bil ki yıkıma,
Götüren kapı geniş, yol enlidir daima,”

“Bu kapıdan girenler çoktur, hem kolaycıdır.
Oysa ‘Sonsuz Yaşam’a geçilen kapı dardır.”

“Yol çetin, yollar çetin, yolda engeller çetin,
Bu yolu bulanlar da hem güçlüdür, hem metin.”

* * * *

DELİCELER BENZETMESİ

(Mat.)

İsa başka benzetme, orda dile getirir:
“Gökler Egemenliği tarlasına iyi bir”

“Tohum eken adama benzer. Bir gece vakti,
Arasına buğdayın düşman delice ekti.”

“Bir müddet sonra ise, ekin tohumdan çıktı,
Başakları salınca deliceler de çıktı.”

“Adamın köleleri şöyle dediler ona:
‘Attığın iyi tohum değil miydi tarlana? ”

“Efendimiz nereden çıktı bu deliceler?
Efendi dedi: “Bunu ancak bir düşman eder.”

“Gidip deliceleri tarladan sökelim mi?
Diye sordu köleler.”Hayır” dedi, efendi:”

“Onları söker iken buğday da görür zarar.
Bırakın büyüsünler hasat vaktine kadar.”

“Hasat vakti derim ki, önce deliceleri
Toplayın yakmak için, yapınız demetleri.”

İsa yalnız kalınca geldi öğrencileri,
Dediler ki: “Açıkla bize deliceleri.”

İsa: “İyi tohumu eken ‘İnsanoğlu’dur,”
Diye karşılık verdi: “Tarla ise dünyadır.”

“İyi tohum Rabbimin misk kokan çiçekleri,”
Deliceler ‘kötünün’ pis kokan böcekleri.”

“Deliceleri eken İblis’in ifritleri,
Hasatçı orakçılar Allah’ın melekleri.”

İyi tohumlar ise, Tanrı’ya giden yollar,
Kötü tohumlar ise, yoldan sapan sokaklar.

* * * *

(11. Ekim. 2004 – İzmir)