Bu, inci pırıltısının raksıdır,
Bu, inci pırıltısına yazılmış şarkıdır...
Parladığın günden beri, inci pırıltısı
Ne güneşin ziyası kaldı ne gökkuşağı
Seni kıskananlar bir bir terk etti diyarı
Dünyayı aydınlatan sensin
Parladığın günden beri inci pırıltısı...
Artık adı beyaz değil o rengin
Seni gördükten sonra değişti mantıklar
O renk sensin, rengin adı sensin,
Beyza sensin, bak ilân ediyor şarkılar
Artık adı beyaz değil o rengin...
Unutuldu dünyanın yedi harikâsı
Parladığın günden beri inci pırıltısı
Şimdi gözler sana tutkun, gönüller sana hayran
Diller seni konuşur hep, masalsı
Unutuldu dünyanın yedi harikâsı...
Gözler sana alışınca inci pırıltısı
Senden gayrı dünya zindan geliyor
Bir daha yazılmaz sensiz tek satır
İlham perileri bunu söylüyor
Gözler sana alışınca inci pırıltısı...
Bahar geldi, ağaçlar çiçek açtı
Sen çiçeklerin en güzeli, inci pırıltısı
Sensiz manzara eksik, gönüllerde neşe yok
Ne zaman ki pırıltınla aydınlattın dünyayı
Bahar geldi, ağaçlar çiçek açtı...
Senle hayat mutluluk, sensiz hayat işkence
Sonsuza kadar şiirim bunu dillendirecek
Hava gibi, su gibi muhtaç sana insanlık
Sen varken berekettir, yokluğunda kuraklık
Senle hayat mutluluk, sensiz hayat işkence...
Bu, inci pırıltısına yazılmış şarkıdır
Bu, şairin ilan-ı aşkıdır...
Kayıt Tarihi : 7.4.2008 09:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)