Kıştı
ince saydam bir buz tabakasıydı camda
kara kıştı
kapanmıştık dışımızdaki zamana
bildiğim ona dair
aklımda kalan
kazıyıp tırnaklarımla
içerdeki havayı ısıtan
camdaki buz üstüne yazdığım adıydı
o günlerden bildiğim
ve tek aklımda kalan
belki hafıza kaybından
o günlere dair her şey flu
yalnız onun adı
ısıtandı
içerdeki buz gibi havayı yumuşatan
iki gün geçmedi eridi
su kesti pencere önleri
bahar da değildi
yaza çok vardı
yeni bir bahara girmiştik nihayet
yine ardında kalan geçmiş günlerden
bir zaman
dilimiydi
hepsi uçup gitmişti
ona dair ve kara kışa dair ne varsa
aklımda son kalanlarla
içimi ısıtan yeni yepyeni
bir bahardı
derken yaz geldi
camın arkasında bu kez Begonviller
ve o
uzak bir hatıra şiirlerde
halâ yerinde değil hafızam
her şey flu
adı neydi
nasıl biriydi
zaman başka bir kapıya açıldı şimdi
ne o
ne de ben
yokuz
şimdiki zamanda
23/Haziran/2011/Perşembe/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 23.6.2011 17:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şimdi kara kış, ve biz sobasız ya da yeterince ısınamayan bir odaya girdik diyelim hep beraber; ya da, isteyenler gelsin...Teklif var ısrar yok. Camdaki ince buz tabakasını, bir de buzun üzerine acemice kazınmış bir isim gördük... Hadi gelin birlikte baharı karşılayalım bahar şarkılarıyla... Hele şükür kış mevsiminin uyuşukluğundan kurtulduk... Her ne kadar vefa sadece İstanbulda bir semt adı olmakla kalmıyorsa da, her şeyin üzerine bir yaz örtüsü bir pike örtelim...Gelecek kışa bakalım mevlam ne gösterir. Hadi şimdi hep beraber çıkalım bahçeye duvar dibindeki sarmaşığın yanında bir kanepe olsun ve bizler oturalım o kanepede sohbet edelim ve çay içelim ya da arzu edene ev limonatası bitmiş aşk'ların üstüne buz gibi Herkes zamandan yakınsın! gençler ve çocuklar yaşlarını olduklarından büyük söylesinler; yaşlılar da,her yıl bir yaş küçülsün... Kırılgan saydam zaman, ve buz üstünde yürünen hayat...
Ve inanın şiirlerinizi severek okuyorum. Bu şiirinizi okuduğumda buruk bir hüzünle birlikte bir çırpınış yaşadım kalbimde. Sanki çok şey söylüyordu duy dercesine. Bakın ne diyor dercesine.
Sizi okumak annemi dinlemek gibi. Hani başınızı koyarsınız ya usulca...işte öyle.
Sevgimle daima...Ben biraz daha kalayım şiirin penceresinde.
Zamanla insan arasındaki ilişki eylemlerimizle somutlanır.Bu eylemlerin yaşama geçmesinden sonraki tepkimeleri,tepkileri;bunlardan kaynaklanan etkileri de o zamanda istiflenir.
Gelişmelerin çağrışımlarını,us'umuzdaki türlü uzantılarıyla yorumlarız.
Bazen beklemediğimiz vargıları buluruz,bazen bizi şaşkına döndüren yönlerinden dolayı mutlanırız.
Kesintisiz bir iç içelik vardır tüm bunlarda.
Şiirin yazıldığı atmosfere,oradan hareketle oluşan durumlara bakıyorum ve Şair'in çözümlemeleriyle ilintiliyorum şiire yaslanan edimleri.
Zaman akıyor ve Şair'in şiirin yazıldığı an'dan, ırakta kalan geçmişi şimdi yakın plana nasıl getirdiğini düşünüyorum.
Kutluyorum Efendim.
Nice zamanlara.Nice şiirlere.
Erdemle.
camın arkasında bu kez Begonvil'ler
ve o
uzak bir hatıra şiirlerde
halâ yerinde değil hafızam
her şey flu '
Bu sımsıcak duygulu gönülden dökülen eşsiz anlatımlı şiirle, camdaki o buhar yavaş yavaş kayboldu. İsmi ve hayâli netleşti.
Sıcak bir vefâ duygusu sardı yine eski o yıllardan uzanıp...
Ve yürekleri öyle bir sardı ki, taştı gözlerden...
Anılara doğru geriye döndü sanki zaman. Her ne kadar
'ne o
ne de ben
yokuz
şimdiki zamanda '
deseniz de, ben iki seven yüreği, iki seven eli ve iki birbirinde eriyen gözleri gördüm o buğulu camda...
Hem onların, hem de benim gözyaşlarım akıp, karışıverdiler zamana....
Yürekten kutlar, sevgimle saygımla en güzel günlere yelken açın diyorum. Her şey gönlünüzce olsun sevgili Nimet Hanım...
Hâlenur Kor
Tam puan ve antolojim...
TÜM YORUMLAR (5)