İnanmak Şiiri - Mehtap Tezcoşkun

Mehtap Tezcoşkun
33

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İnanmak

Son acının külleri de savrulmuş,
Yaralara tuzlar basılıp, kabuk bağlatılmış,
Kapılara kilit üstüne kilitler vurulmuş,
Zırhlar giyilmiş,
Kılıçlar kuşanılmış,
Bir aşkın savaşı daha böylece,
Eski diye anılacak defterin,
Sayfalarında rafa kaldırılmış.

Gelen bahara aldırılmamış,
Kalp aşktan kaçırılmış,
Yürek çarpıntısı heyecana yorulmamış,
Gözlerin parlayışı bir çift camın arkasına gizlenmiş,
Dilekler bırakılmış, dualar unutulmuş.

Aşka dair tüm bilinenler,
Uzaklara yolcu edilmiş.
Manastra kapanan bir rahibe misali
Yasak konulmuş,
Ruha bedene.

Ve böylece,
Ne heyecanlanmış yürek, ne acı çekmiş.
Özlem duyulmuş sadece senelerce bir aşka.
Sık sık bir omuz aramış baş, huzur veren,
Bir sıcaklık aramış el, üşürken,
Bir çift göz aramış, bakınca içini titreten.

Masal gibi gel zaman git zaman olmuş hayat,
Develer tellal, pireler berber olmuş,
Akşam olmuş, sabah olmuş,
Haftalar aylara koşarken,
Aylar seneleri kucaklarken,
Kale duvarlarının arkasında,
Savaşa hazır bir şovelye gibi,
Kılıç miğfere hiç sokulmadan yaşanır olmuş hayat
Aşktan köşe bucak kaçarak.

Günlerden bir gün,
Yeni bir masal başlamış,
Nice tövberin bozulduğu farkedilmeden.
Bir çift göz mühürlenmiş,
Baba evi huzuru bulmuş omuzda baş,
El sanki senelerce hiç üşümemiş.
Şaşa kalmış akıl,
Yüreğin böyle heyecanlanmasına.

Rüya dese rüya değil,
Gerçekle düş arasına sıkışıp kalmış mantık.
Olur mu demiş, bu defa olur mu?
Kale duvarları yıkılmış,
Zırhlar çıkarılmış,
Silahlar bırakılmış,
İnanmak istenmiş, öyle çocuksu bir sevinçle,
Zaman kavramları yitirilmiş,
Hesap yapılmamış, kitap tutulmamış,
Akıntıya bırakılmış,
Dalgalara aldırılmamış,
Sabah çiğ düşmüş,
Öğlen güneş kavurmuş,
Akşam hava üşütmüş umursanmamış.

Yaşanmak istenmiş,
Yaşanılmış.
Yanılmak istenmemiş,
Dudak bükülmüş faredilmeden,
Görünen köye kılavula gidelmez denmiş,
Kılavuzsuz vurulmuş yollara,
Aşka bir adım vardıkça,
Görülmüş ki,
Aşk çok uzaklarda,
Yitirilmiş tüm masumluklar,
Çamura bulanmış yüreklerde.

Yine gelmiş zaman gitmiş zamanlarda,
Hapsedilmiş yürek kale duvarlarının arkasına.
Sevgili diye taş basmak bağrına,
Ve sineye çekmek her gece yalanları,
Koşulsuz kabul edilmiş.
Aşkın üstüne kara topraklar serpilmiş,
Dikenli güller filizlenmiş,
Tel örgüler çekilmiş.

Tövbelere yenileri eklenmiş,
Sevgili diye her gece bir oyuncağı sarmış kollar
Ve inanılmış ki,
Görünen köye bile gerekirmiş kılavuzcular.

Mehtap Tezcoşkun
Kayıt Tarihi : 28.9.2007 14:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehtap Tezcoşkun