öncemiz ve sonramızın bu noktasına,
bir melek heykeli konsun tam ortasına
kanatları açılmış da iki yana, kuştüyü olsun….
bak gene camları kırıyor çocuklar, şimdi kapı zillerini de çalıp kaçacaklar
koşalım peşlerinden, yakalayalım ya da dur biraz, biz olalım o çocuklar
biz olalım o çocuklar, tahta tüfek kadar anarşist ve masum yüreklerimizle
beraber öğrenelim toz-toprak içinde, ilk alfabesini yaşamın ve aynı siperde
insandan yana ter kokalım, çırılçıplak güneşlerin el değmemiş bekaretinde
sonra aynı denizin sularında ve gökyüzünün mavisinde, açılsın kanatlarımız
kanatlarımız açılsın kuşlar gibi bağımsız, ağzımızda inadına zeytin dalımız
yine kendinize özgü ustalığınızı konuşturmuşsunuz.kutlarım. şair yüreğinizden nice şiirler okumak dileğiyle. saygılar
güzel bir konu isliyor olmanizla birlikte duygu ve düsüncelerin belli noktalarda birlikteligi gözüme carpan. Cevat Çeştepe hocamizi uzun zamandir okumuyordum zamansizliklar ya da ironik zihniyetlerin bir cok edebiyat portallerindeki bencilliginden dolayi ki, bu demek degildir sizleri hic okumuyorum sadece yorum ya da kritik yapmiyordum sizler gibi degerli insanlarin eserlerine...
mesaj kirliligini gözeterek siir paylasimlarini en az yapan biri olarak sizi okumak güzeldi Cevat agabey ayrica siirlerime göstermis oldugunuz ilginize de tsk..ediyor saygilarimi sunuyorum...
İmkansızlık tünellerinde
o kadar karanlıkta yani
bu kadar aydınlık bu kadar insana özgü bu kadar insanca bir şiir
tabii ki yine çocukluk çocuk saflıklarımızdan yola çıkıp tertemiz apak kötülüklerin olmadığı bir dünya ..
kendimizi bokladık bir dolu yalan yanlışlarla bari onları bari onlara yetişebilsek .
atmasak karanlıkların safta softa yalan yanlışlara der gbi
şiir
kutluyorum o yüce yüreğini
yine her zamanki gibi yine duyarlı yine bizlere çok şey söyliyen .
çok çok anlamlı idi bence ve günümüz çok şey söylüyordu şiirin kalemi
..................
öncemiz ve sonramızın bu noktasına,
bir melek heykeli konsun tam ortasına
kanatları açılmış da iki yana, kuştüyü olsun….
****
güzel bir düş masalının giriş taksimi
evet gözlerimiz açıp belki resimli kitaba eğildik baktık nasıl bir şey öyle ya sorgucu olmalıyız her bişeyin .
neden niçin nasıllar bol bol olmalı demi ..
melek heykeli
nasıl bişey merak ederim
kuytüyü olması da olabca yumuşacık bir masala hazırlan evet heykel buz olabiliri ama içinde anlatacaklarım sıcak bizden bizim yüreğimizde ki çocuk düşlerimizden
************************************************
bak gene camları kırıyor çocuklar, şimdi kapı zillerini de çalıp kaçacaklar
koşalım peşlerinden, yakalayalım ya da dur biraz, biz olalım o çocuklar
biz olalım o çocuklar, tahta tüfek kadar anarşist ve masum yüreklerimizle
karanfil kokusuz izbelerde, karanfil kokulu sigara gibi tüten nefesimizle
tanınmamış heyecanlar ki benzemez, çarpım cetvelinin yanlış çarpımlarına
ilk ben olayım fena mı, bir merdiven altında dudağını titreten, dudaklarımla.
***************
soluksuz okutuyorsun nasıl oluyorda ordan buraya geçişi sağlıkyorsun bi anlaabilsem nasıl bir coşku ki bağlamalarda öyle yerlere dokunuyor ki .
neyse ..
çok çok güzeldi
çarpım tablosu nerden geldi Kaptan
çok yerinde ama
çarpım .
yanlış çarpım ..
bilmem orda takıldım biraz ikinci okuyuşta bu kısmı ama
neyse
takıldım derken anlamadım demiyorum
sadece nasıl bir güç ki bu kadar betimlemeyi hiç alakası yokken birleştirip böyle bir kurgunun çıkışı
tebrikler kutluyorum kelimelerin dilini böyle güzel konuşturan şairimizi
............
*****************
/bir sıcak denizden esen damlanın, bozkır ortasında çiçek olup açmasıdır/
beraber öğrenelim toz-toprak içinde, ilk alfabesini yaşamın ve aynı siperde
insandan yana ter kokalım, çırılçıplak güneşlerin el değmemiş bekaretinde
sonra aynı denizin sularında ve gökyüzünün mavisinde, açılsın kanatlarımız
kanatlarımız açılsın kuşlar gibi bağımsız, ağzımızda inadına zeytin dalımız
yani böyle gelseydik canımın içi, kaçtığımız bilinmezlerden bu heykelin altına
anlatılmaz zifaf gibi saklanacağımıza, üstü çizili yaşamlara, satır aralarında.
********************
dedim ya umarım okuyan şiirine gelipde bu dizeleri okuyanlar bir de günümüzü düşünüp
burda dikkat çektiğin ..
neden gizli neden açık alenen değil ki neden saklanır ki
asıl olması gereken .
neden sessizliğe terk edilir haps edilir ki
yüreğin haykıran sözleri
neyi kazanabildik ki
ama neyi kaybettiğimizi biliyoruz
bari zararın neresinden atasözümüzü dinlesek de ..
aynı denizin sularında ve gökyüzünün mavisinde, açılsın kanatlarımız
..........
/ve mücadelenin bir yaşam boyu ve güneşe doğru, beraberce yapılmasıdır/
*******************************************
* * *
gün aynası dönerken, gece sırrına,
süslesin resmimiz aynı duvarı, yan yana
düşmeden dağınık saçlarıma, günün son ışıkları….
bak kırdığımız bütün camların yerinde, renk açıyor en coşkulu cam güzelleri
biz bizi yakalayamadık ama, işte aynı koltukta izliyoruz, akşam haberlerini
şimdi ışıklar söner, bir serin yel eser ve açılır perdesi düşünülmemiş düşlerin
düşlerin düşünülmemiş el yazmasıdır, okunmamış romanı gelecek günlerin
***********günümüze dönüünce de umudu sürdürmen
hala umut ekmen yüreğine
yazılmamışda olsa okunmamış sa olsa roman
isteriz ki romanın giriş gelişme sonuç bölümleri
bundan sonra en azından
en güzellerini okutsak gelecek nesle
öyle ya gelmiş orta yaşa neyi bırakacağız ki giderken
zten bok ettik birazda siz mi diyip de çukara terk mi etmek yokssa bak orda aydınlık bak orda güneş bak orda deniz açık denizlere doğru yavrum asla geri değil ileri mi dememiz gerek
yok sa bananeciğimize devam mı etmeli adım atmakdan korkar zavallı sadakalra muhtaç bir nesil mi bırakmalıyız
Atamın sözlerini unutarak .
bilmiyorum ki Cevat Kaptan ne kadar doğru şiirin yorumu ama nasıl desem
bugünlerde zaten bu konuşar bol bol kulaklarımızı çınlatıyor hatta duymamız için kızartıyorken duymadık görmedik bilmedik hadi biz kaldığımız yerden tembelliğimize devam edelimle olmayaca tabii ki umutları da ekip umutları gerçekleştirme zamanına her zamankinden daha çok yol alamamız gerekirken
çok da yerinde olmasa da kıyı köşe böyle bişeyler dedi işte yürek ..
o çok bilmiş ukala öyle arada bu konularr da çok fazla hassas ve duygusaldır da abisi sen onun kusruna bakma
yani şairin izdüşümüne uymadı ise affola .
*************************************************************
gene ilk heyecanlar gibidir, aynı güneşin ışık olup doğması gözlerimizin içine
ve hep ben olayım fena mı, bahar ateşi gibi hasretini terleten, kapı eşiklerinde.
/ama görünmez bir nokta ki çizginin en başında ya da sona doğru bir yerde/
yani sevdiğim, bildiklerindir senin de, yaşama dair ne varsa, benim bildiğim
onun içindir ki gün geldi, adı aşk olan bahçede, balını topladık aynı çiçeklerin
başın omzumdayken, senin adımladığın sokaklara, düşmese de benim gölgem
ne fark eder ki, anlamı sıfırlanmış ayrılığın sözlüklerde, anlatabildim mi bilmem
bilmem anlatabildim mi canımın içi, üstü çizili yaşamların fosforunda parlıyoruz
kimse bir şey anlamıyor, ya biz dersen, neler yaşadığımıza en çok biz şaşıyoruz.
/orada başlayan ve yaşanan her şey, imkansızlık tüneline ışığın yansımasıdır /
************************
ne fark eder ki, anlamı sıfırlanmış ayrılığın sözlüklerde, anlatabildim mi bilmem
bilmem anlatabildim mi canımın içi, üstü çizili yaşamların fosforunda parlıyoruz
kimse bir şey anlamıyor, ya biz dersen, neler yaşadığımıza en çok biz şaşıyoruz.
/orada başlayan ve yaşanan her şey, imkansızlık tüneline ışığın yansımasıdır /
***
tebrikler kaptan ne yazabilirim ki artık ..
sevgiler selamlar güzel o şiir gibi şiir yazan yüreğe
ben çok beğeniyorum şiirlerini o yüzen dua ediyorum Rabbim o gücü hep versin ki sen yaz biz okuyalım .
Kutluyorum .
sevgilerimle .
yeni yeni yenilerinde yeniden buluşabilmek dileğimle .
Çocuksu duyguların ergenliğe yelken açışında aşk denen o anlatılması güç duyguyla tanışmasının öyküsünü olğanüstü bir anlatımla ve her zaman olduğu gibi şiir tadında bir sunu yapmışsınız. Dikkatimi çeken husus; bu öykü şiir içinde sayıları oldukça fazla muhteşem dörtlüklerinde uzun cümleleli dizeler arasında sıkışıp kalması oldu. Hoş görünüze dayanarak söylüyorum.Saygılarımla...Dinmez ER/Çeşme/
başın omzumdayken, senin adımladığın sokaklara, düşmese de benim gölgem
ne fark eder ki, anlamı sıfırlanmış ayrılığın sözlüklerde, anlatabildim mi bilmem
bilmem anlatabildim mi canımın içi, üstü çizili yaşamların fosforunda parlıyoruz
kimse bir şey anlamıyor, ya biz dersen, neler yaşadığımıza en çok biz şaşıyoruz.
/orada başlayan ve yaşanan her şey, imkansızlık tüneline ışığın yansımasıdır /.....nutkum tutuluyor bu şiirinizi 4 kez okudum...ille bir yorum yapmak istedim ama hep yetmez dedim bu şiire övgü....yorum değil belki yazdıklarım ama hislerimdi hocam
Hikaye edilmiş bir dörtlüğün açılımından oluşuyor şiir.
Dörtlük başına, çok anlamlı ve rubailer tadında bir özlü şiir.
Aslında şair, bunu zaman zaman diğer şiirlerinde de deniyor. Güzel de oluyor hani. Ama ben kendimce bir öneri götürmek istiyorum Sevgili Çeştepe'ye; hoşgörüsüne sığınarak elbette.
Hani diyorum ki; bu güzelim dörtlükleri, şiir adına açımlamadan, rubailer olarak gündeme taşısan ve güzel bir Rubai Şiir Kitabı çıksa karşımıza. Derin derin okusak.
Sadece bir öneriydi efendim; saygıyla.
yine çok güzeldi...serinledik dizelerinizle...gezdik bir kırçiçeği mevsminde......tebrikler...teşekkürler....
Epeyce durdum sayfanızda ama artık gitmem lazım. İstemeye istemeye olsa da . Tam puanımla kutluyorum Üstadım.
Şiiri okumaya başladım ve kayboldum mısraların arasında....
Gezinmeye başladım dünde, bugünde, ve gelecek zamanda..
Bir öykünün şiir olup akmış haliydi bizlere sunduğunuz..
Kutlarım, bize akıttığınız yüreğinizi..
Sevgiler..
inanın sizin şirinlerinize yorum yazmakta zorlanıyorum..öyle yazıyorsunuz ki okurken bir kuyunun içine düşüp kurtulmaya çalışırken iyice dibe savruluyor ve umudu kesmişken kurtulmaktan her nasıl oluyorsa çıkıp bir kenarda kendimizi oturduğumuzu buluyoruz...tebrikler yürekten
Bu şiir ile ilgili 94 tane yorum bulunmakta