İmkansız V Şiiri - Toga Türk

Gülüşünün altında
Hangi hüznü
Hangi yaşanmamışlığı saklıyorsun Süreyya
Gözlerin buğulu bakıyor
Uzakları mı özlüyor, nedir?
Ama yüzün başka söylüyor Süreyya
Hiç derdin yokmuş gibi
Bir yalanı mı yaşıyor gülüşün
Yoksa bu bakışlar demirden mi?

Ellerin zamansız titriyor Süreyya.
Rüzgarda savrulan dallar gibi
Kalp atışlarını duyuyorum parmaklarında
-biraz da fazla atıyor-
Ama dilin başka söylüyor Süreyya
Kedersiz bir hayat yaşamış gibi
Ellerin mi yaşlandı
Yoksa bu çizgiler çileden mi?

Saçların güneşte parlıyor Süreyya.
Gümüş bir pelerin gibi
Savruluşunu izliyorum senden habersiz
Dalgalı bir deniz gibi hür
Kayıp bir koy gibi dingin.
Zıtlıkları yaşıyor gözümüzün önünde
Yaşıyor saçların
Hiç ağarmamış gibi tek bir tel
Öyle dertsiz duruyor -hissetmesen yorgunluğunu-
Hangi kırgınlığı yaşıyorsun saçlarında Süreyya?
Dertlerin mi bu griliğin sebebi
Yoksa yorgun saçların tunçtan mı?

Dudakların sebepsiz büzülüyor Süreyya.
Bazen titriyor, bazen geriliyor.
İçinde ne saklıyorsun öyle demirden ağır
Öyle katı.
Ne hissediyorsun yüreğinde bu kadar acı
Ayazda kalmış çiçekler gibi çatlıyor dudakların
Birine mi,
Bir yere ait hissetmemek mi bu kavrukluğun sebebi
Yoksa dudakların kahırdan mı?

Nefesin daralıyor durduk yere Süreyya.
Gizlemeye çalışsan da, daralıyor.
Kap ritmin bozuluyor, sebep ne?
Öyle ölgün bakıyorsun yüzüme.
Deli bir sel gibi akıyor kanın damarlarda
Kime bu dargınlığın Süreyya?
Tek başına taşıyamazsın dünyanın yükünü.
Biraz paylaş, biraz unut, biraz boşver.
Hayata mı bu kırgınlığın Süreyya?
Yoksa yükün ağırdan mı?

Yüzün kızarıyor farkında mısın Süreyya?
Utanıyorsun kelimeler bile dökülmezken dudaklarından.
Sesin titriyor, yüzün karışıyor
Neler yaşıyorsun içinde Süreyya?
Bu kadar yoğun, bu kadar derin?
Neden bu sessizliğin? Bu hüznün.
Dünyaya mı bu kahrın
Yoksa sesin derinden mi?

Biraz dağılsam susuyorsun Süreyya.
Öyle içine kapanıyor
Sararıyor, soluyor.
Gözümün önünde ölüyorsun Süreyya.
Neden bu suskunluğun
Biraz anlat, biraz söyle, biraz açıl.
Neler tutuyorsun göğsünde Süreyya?
Böyle derin, böyle ağır, böyle yoğun.
Kime bu yorgunluğun
Bu soğukluğun
Yoksa duyguların celikten mi?

28 Mart 2024