Yürüdükçe yol büyür içimde
Düşündükçe kahır
İçtikçe akşam kızılı ömrüm
İçtikçe zehir
Kimsenin bilmediği
Uğramadığı sokaklara sevdalandım
Bu bahar da açmadı gönlümün çiçekleri
Kuytulansın düşünceler
Şafak kelepçeli
Çirkin yüzünde gecenin
Sabahlara sevdalandım...
Yaşamak sancıları yüreğine vuran çocuk
Kaçmak düşerken korku dolu gecelerin göğsünden
Hayat adına kuşandığın hevesleri yolla bana
Yolla ki
Yeni bir dünya yapayım sana
Bir ben kaldım kentin kuytusunda
İçten içe ıraklaşan adımlar
Anıları iç cebimde
Yarım-aksak yaşanmışlığın
Kör bakışlar saplanır gecenin kalbine
Somurtkan bir - iki kelam
Toprağına , daşına
Gurbanam Anadolum
Ekmeğine. aşına
Gurbanam Anadolum
Sürmeli gözlerine
Boşluk düşer mi gamzelerinden
Güzden kalma geniş adımlar
Iraklardan haber gelir
Vuslat vurgun yemiş
Sarılmış cigaralar hüznünden
Olsun
Düş gördüm
Yarının vuslatında gülen çocuklar
Tomurcukları yuvalanmış filiz
Masum
Kurtulmuşum şom ağız nazarından
Gülmekte gözler
geniş zamanlı sevinçlerim var...
sabah ayazlarına inat göz kırparım bahara
ellerinin değdiği her yer hasat verir
ırgatlığım sevdana...
sana
bir şiir borcum vardı
yorgun düşen akşamların gölgesinde
haykırıştı o vuslat acemiliği
yarım kalmış bir uykuydu hüzün
Öfkelendim
Kin güttüm
Kan kustum bugün
Delice hoyratça estim bugün
Boz bulanık sisler bastı hayallerimi
Katran döktüler geceye
Şehir suskun
Ayaz vurmuş ellerine
Yanağıma dokunurken ağlamaklı
Gözlerimde can çekişirken zaman
Tutsak düşmüş sevdalarım vardı
Yaban bir duruştu hayınlığı gecenin
Yitirilmiş yalnızlıklar inadına
Ellerimde sızsa da
Sarhoşluğu sokakların
Bölük pörçük
Rıhtım avuntusu
Paramparça gün batımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!