Ahh benim şiirlerim
Yalınayak bir serüven
Diken tarlası çıkmazlığında dünyanın
Öylesi bir tebessüm
Sevgili dudağına düşen
Gün olanda
Kar yanığı bir yüz düşer ufkuma
Plaj sırıtkanlıklarına inat…
Güneş tepede geçmişe söver
Yaşayamadıklarımıza yanarız boş gözlerle
kelam ehli susunca şom ağıza iş düşer
hayın bir gülüş ile diller gonuşur ula
aş dediğin bir sözdür şair elinde pişer
kağıt kalem olunca eller gonuşur ula...
yaban sokaklar sonu kuytu bir aldanıştır
Şimdi ben gidiyorum
Halde tecelli edip
Zamanda kavl yüzü takınarak
Sağanak gece / zemheri
Ellerimi uzatıp bahara
Kem göze, şom ağıza
Şimdi git
Zaman çığlıklanırken
Yoksul sarılmalar bırak ardında
Şimdi git
Gece kanarken
Gün yesin tüm vurgunları
Sen hesap sor
Haykır dağa-taşa
Haykır deli dolu hoyratlarca
Hesap sor
Terketmeden gülüşleri
Hangi gözlere düşer serabın
Muradına tutsak iken ben
Vuslat hayali yüreğimdeyken
Bir yanım tipi, boran, kar düşer
Bir yanım alev alev kor düşer
Dağ susar bugün
Dörtyan ıssız
Dörtyan sual
Cevaplar asılı gökyüzünde
Akıl yoksunluğu
Bulut dolusu hüzün yağar
Nereya takılsa gözlerim
Tüm yaşanmışlıklarımı alıp yanıma
Hoşçakal hüzünlerine aldanıp
Elveda buseleri titrerken yanağımda
Gidiyorum bu şehirden
Dilimde türküler
Belimde silahım
Bir isyan şiiridir bu
Yarım kalmışlıklar ardında gizli
Kısık sesli heceler koynunda
Avaz avaz bağıran
Kaldırım uykularında
Kent sabahlarının sarhoşluğuna inat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!