İmdat Keskin Şiirleri - Şair İmdat Keskin

İmdat Keskin

Bu derdin, çilenin, yükûnü kaça?
Ayrılık dediğin, ölümden beter.
Aklar doldu desem, sakalla saça,
Ne hüzün kaybolur, ne çilem biter.

Kıymetli hatıran, ve araftayım,

Devamını Oku
İmdat Keskin

Aslan kocam fabrikatör
Para bende mallar bende
Senin koca darbukatör
Kırmızılar allar sende
Diyecek çok söz var bende
Buruşuk muşamba sende

Devamını Oku
İmdat Keskin

Zaman attı köşeye, eski bir radyo gibi
Dört duvarı yıkılmış, harabeye dödürdü
Karanlık kuyudayım, görünmüyor ki dibi
Ciğerim yangınlarda, ışığımı söndürdü

Felek döndürdü çarkı, zaman öğüttü bizi

Devamını Oku
İmdat Keskin

Verilen sürüyü, ya güdeceksin
Yada bu diyardan, tez gideceksin
Kabul etmeyip de ne edeceksin ?
Nefis çoban olsun, güder be dostum
Yada bu diyardan, gider be dostum

Devamını Oku
İmdat Keskin

Kardeş şuradan bir, gurbet alıver.
Bırak üstü kalsın, yolumuz uzun.
Şeker zehir olmuş, tadı yok tuzun.
Boşa al hayatı, şöyle salıver.

Ömrü başa vurdum, daha nem kaldı.

Devamını Oku
İmdat Keskin



Ey cirmi küçük, cürmü büyük insan, necisin ?
Hayrında övünen,şerrinde ise kincisin

Cürmünde ve zulmünde ısrarlı olurken,

Devamını Oku
İmdat Keskin

Bu acelen nedir, yaşlanmak niye?
İçimde tarifi, imkansız keder,
Bir ömür verilmiş, çekeyim diye,
Bedenim ruhuma ihanet eder.

Gözlerin feri yok, ayakta sızı.

Devamını Oku
İmdat Keskin

Anlamsız manasız, yitik cümleler,
Çileli hayatım, yaşım üstüne.
Bu bir başlangıçtır, bak neler neler,
Senden gelen herşey, başım üstüne.


Devamını Oku
İmdat Keskin

İsfehan'dan çıkıp, çekmiş besmele
Kapatıp gözünü, uçmuş Mevlâ'ya
Hamdüsenalar olsun, varmış İsmil'e
Şemş'in ateşiyle yanan Mevânâ

İsmil dediğimiz, küçük kasaba

Devamını Oku