peygamber çiçeği mavisine boyanmış
ketum bir duyguyla
geçerdi yüreğimden
düşen meleklerin düşünde
bir elif uzardı
mısra boyu
-çocuklar doğayı tazeleyen
anayı arar-
bir telaştı tepemizde ebemkuşağı inanılmazdı
salaş kulübemizde bir sansarı doyurandı
kurdela takılı sarmaş dolaş kemiklerimiz
dehşetengiz havasından yanaşılmazdı gövdemiz
kuşları dudaklara sıvamakla
mülhem bir hayatı emerken
.dante’nin komedyasında
evrenin sessizliğini irken bir buruşuklukla
“tanrı var, ikindi sarısı yok”
deyiverdi uçurumlarında
balerinlerle niçin yaşamak zorundayız
onları öldürelim:
elim
kırıldı ve
kalem kadım dostum
ve şiir
peltek peltek ular kendini
şehrin eteklerine soyunan dilim
tırmıklanmış dolunayın küf kokan yüzüne
mızraptır tenimde bir ayışığı melodisi
ve atlıyı yere çarpan kalbi umuda
akrebin yaraladığı ellerimle açıldım
tenha koylarından uzak denizlerin
yüküm gece yalnızlığı
yürü git dedim kendi karanlığına
gündüzleyin açmayan ufuklar yüklen
ki yüreğin gam tutsun
bıçağımın sırtıyla toplardım siyonkızlarını
birer birer beynime mühürlenen ölümlerden
peygamber ulusu gürültüsünde kalırdı oysa
bir başına.. . Kudüs
putların alaca kuşağında ayartılan gölgelerde
I.
yitirdik
kağıt gemilerimizi
daha ilk provasında
safirden bir oyunun
annem ağlıyor
bense bir orkide düşünüyorum
buruk bir boşluğu çekiyor oğlan
sessiz mateminden gecenin
bu yılda geç kaldı orkide
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!