Sahne: 1
-iç ve/ya dış mekân-
şakağında uyuşmuş intihar izleri
gibi duran sıcak mı sıcak
yakarhayat
masalıyla çoğalan enfiye bir yaprak
kurşuni bir denizin sonsuzluğu
orta yerinden ayırdığı
bu serin kentte
yalnız ve yalnız
elinde umutları asılı kalan
bir çingene kız öperdi her an
ey ulu deniz
çıkar böğründeki sessizliği
serpiştir onu günah yüzlü ellerime
ey ulu deniz
her akrep yelkovan salınışında
yağmayan kuğu imgesine
şırıl şırıl yaslanmış
seyreder maveradan gözlerim
henüz açmış
dil sürçmeleri gibi duran
prangalardı
akdenizli avuçlarımda antik bir sevgili
yorgun kısraklarıyla benliğimi sonsuza.....
soylu ebemkuşağı öykülerden yapılma
afsunlu mendilim ıslak ıslak çarpardı
girdabında sessiz ayaz yelkenlere
Bir peygamber yürüyüşü
Yürek tınısı kadar
Çocuk sesi olur
İncelir
Küçülür dünyamda
İlk bakışta aşk olur
varlığın ve yokluğun birbirini sardığı
bir yaz akşamından kalan geceye
delişmen bir haz duygusu ile akardım
ay ışığı dehlizlerden
dört yıldızdı kırılan zindan
kâm alırdım
yavruağzı çalan ellerinden
porselenler taşırdım geceye
gece geceyi aydınlatır(dı)
/bir kadının
kucağında büyüyor balkon/
M sesinin uçlarından
sarkmış çocukları
ve kumla ateşin valsi
akıyor avuçlarıma
çala kamçı bizar durur yeleleri kar
ölüm çekirdeği diğer yarısı hayatın
omuzlarında keman telleri uçuşur
gözleri merdiven yorgunu kanar
uzaklardan kim sorar mahşere kaç atlı var
yanıp söner kelimeleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!