İmasında Mana, Manasında İnanç

Muammer Gündüz
13.02.1986 - Eskişehir/Seyitgazi
59

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

İmasında Mana, Manasında İnanç

İrrite edilmiş düşlerin epilepsi nöbetindeyim
Kör ezelden beri kaderim duamla ilerler seferlerim
Düşüşlerim hayal kırıklıklarıma sığınak olmuşsa eğer;
Günah çıkarsın içimdeki tövbekâr keşişlerim.
Mabedim gamdandır, hücrem halveti bekler
Zürriyeti zalim, kişiliği tatsız, kalmadı inan mecalim
Gecemin med-cezir zırhında uçuşur kelebeklerim
Dünya, duyarsız mevcudiyetine süslü yalanlar atıyormuş meğer
Çıkar tasmasını boynundan hürriyete kavuşsun!
Hürriyetin tadını çıkarsın körpe kederlerim.

Dokunsanız, kırmasanız, küfretmeseniz… Hele bir anlatsam;
Satır aralarına virgülle işlediğim incinmişliği
Noktalarımla sırtıma darbe yemişliğimi
Yaralarımı, serzenişle dillenen sökülmüş gönül yamalarımı,
Mağlubiyetle son bulan çabalarımı…
Kulun kölen olayım ey hayat! bir kerede kusuruma bakmasan!
Ne isterim ki merhameti yüce yaradandan

Umut gitti mi gider; telafisi güç, şaşkınlığı dram
İnsanoğlu fitne tohumlarını cebinde taşır vesselam
Bana yüklenen her şeye amenna, başım üstüne
Cesetler canlanır çekilen azabımı kaleme alsam
Ölü kuşlar kanat çırpar iç çekişlerimi haykırsam
Ne bedbin duygudur şu yalnızlık
Ne yaman ızdıraptır, her yok oluş kan davalı intikam

Ve ben o olmuşken, o’nda; imanlı bir merasimim
İmasında mana, manasında inanç, ezgisinde aşkla yanar; titrer gönül telim.
Düşün bir nerden geldin, ben kimim sen nesin?
Sema et aşkla dualar mırıldan;
Göklerdeki seni merhametle dinlesin

Geceler karabasan, infilak eden bir zaman var damarlarımda
Son giden ben değilim, sen giderken son olan bir gölgeyim
Korkma! Serzenişim sana değil sana benzeyen sonbahara
Sonbahar yaprak dökerken; sen intizarınla acılarıma gebe kalırsın
Ayrı düşen yaşamlar, gidişi engebeli sarp bir hayata gözünü açar
Ve ben, sen olmuşken bende; bana vardığında kalbi atan bir cesedim
Tut ki abdestli meydan okursun mayası bozuk kâinata!
Gül bahçesinde masum güller intihar eder
İnatla zikrettiğim bil ki sen değilsin, düşünme bunu yanılırsın
Güle meyleden dikendir, dikene nazlanan gülse eğer;
Üzgünüm, kırgınım, öfkeliyim amma; velhasıl emanetim Allah’a
İçimdeki mahzun müridi tanısan; ilahi ateşimle ezele kadar yanarsın
Hamsın pişmedin, yanmak için yaşamadın.
Şems açar aydınlanır ferahtır mazlumdur selam olsun!
Ayrı düşen yaşam çetin bir hayata gözünü açar
Hasretimi kaleme alsın hüzünlü kâtiplerim.

Ve ben, o olmuşken o’nda; imanlı bir merasimim
İmasında mana, manasında inanç, ezgisinde; aşkla yanar, titrer gönül telim
Düşün bir nerden geldin; ben kimim, sen nesin?
Sema et aşkla dualar mırıldan,
Göklerdeki seni merhametle dinlesin

Muammer Gündüz
Kayıt Tarihi : 17.7.2014 14:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muammer Gündüz