Ogullarim! Allah'a, O'nun huzurunda veya huzuru dışında baglılık ve hasyetten ayrılmayın! Ahirete yaklaşma ve dünyadan uzaklaşma duygusunu kaybetmeyin! Dünya kayiplarindan kedere düsmeyin ve daima hayr islemeye bakin!
Zalime düsmanlik ve mazluma dostluk gösterin! Öfke ve yumusaklik halinizde daima hakk kelimesi üzerinde olun! Genislik ve darlikta dogru yoldan sapmayin! Dost ve düsmaniniza adaletle muamele edin! Sevinçli ve gamli anlarinizda iyi iş ve ölçülere baglilik suurunu kaybetmeyin; ve şiddette, mülayemette, sevinçte kederde Allah'tan razi olun!
Ogullarim! Bir iş ki dışı serli ve kerih görünür, fakat sonu cennettir; siz o fiili isleyin! Bir is ki dışı güzel ve cazibeli durur, fakat sonu cehennemdir; siz o fiilden kaçinin! Cennet nimetinin asagisinda olan her sey hakir ve kiymetsizdir. Ahiret azabinin asagisinda olan her belâ ise afiyettir.
Ogullarim! Bir insan kendi nefsinin ayibini görür ve bilirse baskasinin ayibini göremez ve ondan haberi olmaz. Bir insan Allah'in takdir ve taksimine riza gösterirse, kayip ve eksikliklere esef etmez. Bir insan nefs ve hirs kilicini çekip havale edecek olursa, akibet o kiliçla kendi maktul düser. Mümin kardesi yuvarlansin diye kuyu kazan, akibet o kuyuya kendi düser.
Mizah ve latifeye düskün olan hafife alinir. Kendi fiilleri, sözleri ve amelleri ile magrur olan, nefsi tarafindan magdur olur. Çok söz söyleyen çok hata eder. Hatasi çok olanda edep ve haya azalir. Edep ve hayasi az olanda takva fakirlesir. Takvasi fakirlesenin ise kalbi ölür.
Edep mizandir. iyi ahlak en iyi arkadastir. Afiyet on kisimdir ve bunun dokuz kismi, Allah'in zikri disinda sadece susmak, sükut etmektir. Bir kismi ise sefihlerle düsüp kalkmayi birakmak... Ogullarim!
Fakirligin süsü sabır, zenginligin de sükürdür Islâm'dan üstün seref olamaz. Zühd ve takvadan üstün keramet olmadigi gibi... Tövbe ve istigfardan yükseksefaatçi yoktur. Vücut afiyetinden güzel elbise olmadigi gibi... Hirs ve tamah, yorgunluk ve mesakkatin anahtaridir. Bu ögütler, nefs tedbirinde, malda ve ahlakta, Kitap ve sünnete tam uygun birer ölçü belirtir.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta