Bu aynalar yabancı, ben deyilim görünen.
Gür saçlarım nerede? Neden alnım kırışık?
Ürperten akşamlarda sessizliğe bürünen,
Keder tüter bacamdan, öfke ile karışık.
Yanarım yad ellerde; koca bir hanedanın
Torunları el açar, cezasından Hüdâ'nın.
Kapılar kapanırken suratına gedânın,
Kin kusan sözleri bed, hem yüzleri buruşuk.
Kim sokmuş kafamıza bilmem bu safsatayı.
Batı der de horlarız, acdat, soy sop atayı.
Bayram eder kutlarız, yaptığımız hatayı.
Biz aramızda küskün, karşı taraf barışık.
Kurulan bu klübün belliyken ne idiği.
Üç beş sorumsuzun mu? Milletin mi dediği.
Bu milletin adına, iltica istediği,
Hem şımarık, hem küstah, iki yüzlü sırışık.
Çelme takabilirler kol kola yürünürken.
Hırlar, masum bir kuzu postuna bürünürken.
Arkadan kuyu kazar, bize dost görünürken.
Düşmanımla dostluğa, birbiriyle yarışık.
Kayıt Tarihi : 14.7.2008 16:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yıl 1998. Almanya'dayım. Avrupa Birliği üyeliği için yöneticilerimizin sergilediği tavır ve davranışlar ve karşı klübün üyelerinin itici, küçümseyici beyanatları birçok vatandaşımız gibi benim de onuruma dokunuyordu. Oysa, bu klüp üyeleri içinde dostumuz diyebileceğimiz bir tek devlet olmadığını hepimiz bilmekteyiz. Beğendiğimiz bazı değerlerini alalım. Ama, dost diyemeyeceğimiz ve istenmediğimiz bir yere kabul edilmemiz için bukadar tavize gerek olmadığını düşünerek, öfkeyle karışık duygularımı böyle ifade etmek istemiştim.
Hırlar, masum bir kuzu postuna bürünürken.
Arkadan kuyu kazar, bize dost görünürken.
Düşmanımla dostluğa, birbiriyle yarışık.
USTAM,Üstadım...Şiirler okununca insanın içini rahatlatmalı değil mi?Dürbün gibi olmalı...Bir mısraya bakınca dünyayı göstermeli....Gerçekten süpersiniz....Sizi izlemeye aldım haberin ola...Tam P.+ANT.
TÜM YORUMLAR (2)