Sağda yoksun solda yoksun
Bir ot gibi yaşıyorsun.
Haksızlığa yolsuzluğa
Arka çıkıp coşuyorsun.
İflas etmiş top atmışsın.
Karanlık sokaklarına aşığım bu kentin
Sisli sabahlarına
Gün değmemiş yoksul gecekondularına
Sonbaharına aşığım Ankara’nın
Aşığım yollara dökülen hazan yapraklarına.
Zaman geçti saçlarıma ağ düştü,
tükendi kelime dile bağ düştü
temmuzda gönlüme karlı çığ düştü,
sinemdeki dağları sen vurmadın mı?
Geceleri rüyamda uykumu böldün,
Kara sevda benim adım,
Aşıkların aşkıyım.
Kimisine zehir zıkkım
Kimine de bal tatlıyım.
Masum masum düşündürürüm
Teninin kokusu hala odamda
Sıcaklığın kor ateş yanar bağrımda
Gelişinin sevincini yaşayamasam da
Zamansız gidişine alışamadım.
Bir serap saydım seni,tatlı bir hayal
Ezberlemek için çok çabalar
Efendisinin emirlerini
Durmadan tekrar eder
Onun her kelimesini...
Eğer uyumlu ötmezse
Yine almış yolcularını,
hasret gemisi kalkmakta.
yaralı yüreklerle dolu,
yavaşça yol almakta..
kimi ararsan var gemide,
ayrılanlar,terkedilenler,
Birkaç beden kalın gelmişti barış,
Yontuldu uygun yerleri.
Budandı sağından solundan,
Ham iken koparıldı meyveleri.
Çullandık elbirliğiyle üstüne,
Karşılıklı olsaydı eğer
Bu kadar güzel olur muydu?
Şiirler yazdırır mıydı?
Sevenleri şair yapar mıydı acaba?
İlham kaynağı olur muydu
Milyonlarca öyküye şiire romana.
Tarifsiz bir duygu selinde
Bilmediği uzak bir diyara sürüklenmişti.
Yalnızdı yorgundu ve ürkekti.
Her türlü olumsuzluğa rağmen
Gelecekteki güzel günlere olan umudu
Halâ dimdik ve ayaktaydı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!