Durcağım burda.
Odamın,tam ortasında..
Kılımı bile kıpırdatmadan,
Gitmeni seyredeceğim..
Kadehimdeki son yudumu
Sen giderken zevkle içeceğim..
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor,
Sallanacak yaprak yok ağaçlarda.
Ağaç kalmamış binalardan.
Uzaklarda,çok uzaklarda,
Çocuklar ağlıyor, okula gitmeyen çocuklar.
Ne kadar zordur bazen avaz avaz susmak,
Gözlerinde haykırırken sevdayı,dudakları oynatamamak.
Ne kadar zordur yavaş yavaş,kıvranarak ölmek.
İçlerinde yanan yürek alevini beyninde hissetmek..
Bakışlarına anlam yüklüyorum.
Please wait..
(Lütfen bekle..)
Soyut anlam:
Kararmış paragrafları,
beyaz mürekkeplerle dikkat çekici hale getirmek yerine,
koyu renklerle kışkırtıyorum.
Satırlara,yalnızlığı fışkırtıyorum.
Elizabeth şiirlerden sıkılan mürekkebim azdı.
Elin,my hand..
Ve acılara fon müziği,
dont cry..
Kiss me ladies.
Alnımın çatından,
Yakışıklı bir yalnızlık var bu gece..
Betimlemelerimle işliyorum hüzünü,
En içtenliklerimle..
Mechule yol alan bir zihin..
Aslında sadece,
Dilime dolanan kalitesiz şarkılara benzeyen,
yokluğunu mırıldanıyorum sabahları.
Sabah derken,gündüzlerinle kıyaslama,
Güneş kadar karanlık,
gecenin,aydınlık olabilme ihtimali kadar,
gündüzdür sabahlarım..
Akşam üzeri öldürecekler aşkı.
Şakağından,tek hamle de bitirecekler işini.
Hunharca katledecekler.
Çıtını bile çıkaramayacak aşk..
Parmak izi dahi kalmayacak.
Kararmaya meyilli aydınlıklar içerisindeyim,
gündüzlerim hep karanlık,
azlıklar,yokluğun kadar çok..
gözlerinin akşamı,pek bi aydınlık..
uykusundan uyanmış sabahlar gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!