Kıyının kıyısında bana kıymanın boşluğa bakan dize emekçisiyim. Beni anlamaya dair, bensizlik diline sarıldığın, yürek aslına arılandığın günceler seyrisin.
-Salaş bir yürekte salya çiftçiliği yapmıyorum ten tarlalarında. Benim aşkım adım kadar muhkemdir doğruluğa.Sevmediğime, erimediğime, ruhumun erimediğine, zekamın yansıtmadığı, zevkimin akmadığı bir gönlün mührü olacak sağır sultan olamam... Sende birikmişti hallerimin çekimi. Sende cümlenin öznesi olup benle yüklem olmana yüklemiştim aşkı ve bütün dünyayı
Güvercin kanatlarına, bülbül dilimin dediklerini ekledim. Bir ömür gömülü hazineye yapmaya uçurdum seni.
-Kanadı aşktan olan ölümsüz sever. Kanadın henüz aşk tüyünden mi, sevda huyunda mı? Beni kendine aşılayacak tutku yeşilliğin hazır mı?
-Yunus' um duyacak kadar hoşgörü dalı mısın evrenseller dillere.Mevlişem olup yüreğimde semah yapar mısın?
-Hoşgörünün görünmüşlüğünde termallerin kaynar mı? Yüreğindeki termallere geldim. Romantizm yaşamadığımız için romatizmalarım arttı. Termalin , tenmalinle beraber romantizme sürükler romatizmalarıma sevi iyileştirmesi olur mu yar gülüm…
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta