kim geldi?
ben, sen, o, yoksa biz, siz, onlar.
bir yangın gibi değil;
yangından kalan ilk küflü sessizlik.
kül sustu ama unutmadı.
ben o kül müydüm? yoksa…
ve kanlı dudaklarımda tekrarlı kelimeler:
olanları ve olacakları.
sustuğum her şey,
yüreğime dikilen mezar taşları.
bir bıçağı bilmek gibi;
kör değil, bilenmiş.
tenimi değil, inancımı kesti önce.
oysa ben,
ve beni ben yapan,
bu inancı taşımaktı.
evet, öyle.
niçin şaşkın şakın bakarsın?
bizi biz yapan inançlarımız değil mi?
aah, ben zaten kışta kalmışım,
bir damla suyun
çölde yankı bulması gibi.
bir tek kelime için
yüzlerce suskunluk içinde
dolanıp dururum.
Kayıt Tarihi : 22.8.2025 18:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Asıl savaş kendi içindedir. Kül ve acı arasında yürür, her adımında geçmişin izleri yüreğine dikilen taşlar gibi saplanır. Bıçağı bilenmiş, keskinliği sadece bedeni değil, inancı da test eder. Suskunluk içinde dolaşmakta; her kelimeyi, her sessizliği hisseder. Fakat bilir ki, tüm bu acı ve yalnızlık, kendini anlamanın, inancını taşımanın ve gerçek benliğini bulmanın yoludur. Yalnızken haykırır ve güç bulur..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!