Yokluğunu dilenir varlığınla hayat bulup sevdaya dönüşürüm
sen gidince kurmuş bedenimin bu toprakları
sevinçten akıttığın gözyaşların yağan yağmur damlalarıyla hayat buluyorum
ölümcül hastalığa dönüşen sensizliğin karşısında öylece çaresiz kalırım.
Göz yaşlarımda akıttığım damlalar senin yağmur damlalarına karışınca
bazen Fırat bazende Dicle olurum bazende uçsuz bucaksız çöl olurum Mezopotamya'ya insanlığın ilk başlangıcın adıysa bu tarihin güzelliği
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta