İlk Bahar Şiiri - Cahit Pehlivan

Cahit Pehlivan
167

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

İlk Bahar

Tomurcuklanmaya başladı.
Doğadaki bütün ağaçlar,
Çiçekler, otlar ve diğerleri,
Hızla işliyorlar, canım toprağı.

Böyle telaşlanacak ne var?
Kış bitti, geldi ilkbahar.
Köylüler gün doğar doğmaz,
Ellerine çapalarını alırlar.

Öküzleri de kağnıya bağlarlar.
Güle oynaya, tarlaya varırlar.
Evin annesi, yemekleri hazırlarken,
Diğerleri de, çalışmaya başlarlar.

Ne güzel mucizelere sahipsin sen bahar,
Bak bütün doğa coşmuş, oynar,
Her yerde görüyorsun senin eserin var.
Övünmek hakkındır. Övün sen bahar.

Dereler yatağında durmaz çağlar.
Çiçekler açmış tüm ağaçlar.
Etrafa şenlik saçar bütün kuşlar.
Kovanda bal yapmaya başlar, arılar.

Leylek’ler bile gelmiş, eski yuvasına,
Yumurtlayıp, yatmış yine kuluçkasına,
Diğer kuşlarımızda, senin için
Yeniden yuvalarını onarmaya çalışırlar.

Senin verdiğin huzuru, tattırdığın mutluluğu,
Anlatmaya yetmez bu mısralar.
Övünmek hakkındır. Yıllar boyu,
Senin verdiğin huzuru unutmaz, insan oğlu
Sana gönülden şükran ve saygılar sunar.
Seni sevip, öven insanlar.

Şükranlarımız sanadır. Güzel mevsim ilkbahar.

İzmir

Cahit Pehlivan
Kayıt Tarihi : 22.11.2005 12:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zerrin Özgür
    Zerrin Özgür

    BAHAR GELME ÜSTÜME

    Sen ki en cilvelisisin mevsimlerin,
    afrodizyakların en etkilisi,
    sevdanın suç ortağısın.

    Yapma bunu bana!..

    Bahar, yalvarırım çek git işine!..

    Salma üstüme çiçeklerini, aklımı çelme!..

    Her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde;
    sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor.

    Ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek...

    Kavaklar kıpır kıpır, ıslık ıslığa meltem...

    Kırda dayanılmaz bir kekik kokusu,
    toprakta türlü çeşit börtü böcek...

    Yapma bunu bana bahar,

    Böyle üstüme gelme!..

    Zaten damarlarıma zor zaptediyorum kanımı...

    Çoktan cemreler düşmüş beynime, yüreğime...

    Kalbimin buzları erimiş.

    Göğüs kafesimde ne idüğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum nicedir...
    bir de sen çıldırtma beni...

    Krizdeyim ben... Tembelliğin sırası değil, uyamam sana...

    Al git serçelerini sabahlarımdan, çağlalarına, kokularına hakim ol.

    Meltemlerine söyle, deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni...

    Bulutların üşüşmesin başıma...

    Girme kanıma benim... yoldan çıkarma!..


    Sen ki en cilvelisisin mevsimlerin, afrodizyakların en etkilisi,

    Sevdanın suç ortağısın.

    Kıyma bana!..

    Biliyorum çünkü, yine kandırıp yeşillendireceksin aşka; gövdemi
    azdırıp sonra birden çekip gideceksin.

    Tam kanım kaynamışken sana, toplayıp allarını morlarını, beni bir
    kuraklığın ortasında terk edeceksin...

    O iple çektiğim ışığın, dayanılmaz olacak o zaman...

    Ne o delişmen sabahlar kalacak, ne günaha çağıran çapkın eteklerin

    uçuştuğu günbatımları...

    Tembel kuşların şakımaktan bitap, ebruli çiçeklerin kokmaktan...

    Buselerin nemi kuruyacak çöl rüzgârlarında...

    Yeşerttiğin çiçekler, yürekler solacak;
    damar damar çatlayacak ruhumuz...

    Hayat, bir ezik otlar diyarına dönüşecek yeniden...
    Yüreğim viraneye...

    Her bahar sarhoşluğu gibi, geçecek bu sonuncusu da...

    Ebedi bahar, bir başka bahara kalacak.


    İyisi mi, hiç azdırma ruhumu bahar...

    İş açma başıma...

    Git işine!

    Yoldan çıkarma beni!...

    Can DÜNDAR

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Cahit Pehlivan