Uzun zaman önce, kapım baharın haşarı rüzgârıyla yalandığında içeride miskin, bezmiş bir nefes gibi tutuyordum kendimi.
Sen de bilirsin öyle halleri, mahpustum kendi lojmanıma.
Birilerinin insani olmayan halleri beni insanlığımdan alıp götürmüştü. Beni resmen süpürmüştü.
İçinde askeri zamanlarım; bilimum el bombası, patlamaya hazır fünyelerim, acılı g-3’lerim, paslanmaz silahlarım vardı. Her an savaşa hazır ışıldayan demirlerim.
Başkası yoktu. Canıma kıyacak kadar caniydim.
Sokakta bıraktığım muhlis hırkanın içindeki adam giremiyordu uykularıma.
Ne değişti? Nasıl kıvrandım böyle ansızın?
Nerede gökçelendim? Nasıl oldu da ağzında yuvalanan bir çift kuşu öper oldum?
Hangi zamanın pembe alevlerinde kanımın etine geçtiğini resmetmeye başladım kendiliğinden bir âbidin gibi bir anda?
Niçin bu zamanların algısına açıldı beyaz bir yelkenli gibi bu ikircikli zihnim?
Kim bu ben, ellerinde konaklayan?
Ayrıca gelecek ne getirir, ne götürür kendi heybesinden heybesine? Bilemem.
Bu zamanın belirsiz seslerinde şarkılar dinliyorum. Sırtına konan kuşlar gibi sebepleniyorum sevginden, rayihândan.
Dokundukça kekik tarlaları biçiyorum kirpiklerimle etinde. Sustukça kelimelerin anlamlarına vâkıf oluyorum gözlerinin eşliğinde.
Gözlerin ârif, ellerin mahir, sözlerin, bu dünyanın karasında tahir sular gibi dudaklarımı yıkıyor.
Dur burada. Hep yanımda kal ömür boyunca.
Hikayelerimi sev. Beni sev. Çok fazla, hep çok sev.
Sev geçmişin dehlîzlerini.
Seni bana sapasağlam getiren..
Söylediklerimden neyi anladığın ya da anlamadığın değil önemli olan.
Asıl önem taşıyan şey, Seni bana getiren en güzel zaman ve meftun olduğum güzel kalbin.
Kalbini kalbime eyleyen RABB'im.
İyi ki geldin bana. İyi ki çıktın gözlerimin önüne.
İyi ki gözbebeklerimin içindeki boşluğu o temizliğinle doldurdun.
O saflığının, güzelliğinin, tatlı heyecanının huzuruna ortak ettin beni.
Sen iyiki'lerim ol ömrüm boyunca.
Aşık olduğum ve olacağım kadınım ol hayatımın her anının her nefesinde.
Senden başkasına dokunmasın ne tenim ne gözlerim.
Yüreğime öyle bir dokun ki her daim tıpkı şimdiki gibi; sadece gözlerime dokunuşunda verdiğin huzurun arta kalanını ömrüne yansıtayım.
Bana Aşkını ver ki Sana ömrümün tüm demlerini vereyim.
Bana ilgini ve şefkatini ver ki sana hayatımın geri kalanının en güzel safhalarını ve mükemmeliklerini yaşatayım.
Bana sen'i ver ki; ismini her söylediğimde dudaklarım öyle uçuklasın ki, görenler aşkının heybetinden gönlüme yanaşamasın.
Kays İbn'î Mülevvâh gibi senden önce ellerinin dokunduğu direklere, ayaklarının yürüdüğü kaldırım taşlarına aşık olayım.
Seni gözleriyle görüp de bana gelen masum bir hayvanın, seni gören o gözlerini öpüp de senin varlığının tadından alayım.
Sıtmaya yakalattığın bedenimin tatlı, mayhoş sancısını sana olan müptelâ ruhumla atabileyim.
Kal yanımda.
Konuşma, dokunma, seslenme, nefeslenme, söyleme, elleme..
Sadece yanımda kal.
Ben yanımdaki kuvvetinle dünyaya bir hükümrânlık daha kurayım.
Kayıt Tarihi : 21.6.2021 22:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!