Gaffar Güney'e
güneşi çiziyor terbiyesiz
bir uçak, beyaz tebeşirle
öğretmenim çıkıyor, akıl
hastanesinden
I
anısı bellekte karelenmiş fotoğraf
geçmişi düşülen notlar
kayıp gidiyor altımızdan anaç zaman
terbiyesiz bi şairim ben
edepsiz şeyler yazarım
kıçımda boyalı bi palyaço yüzü
alkol şişeleri fırlatırım havaya
panayırda boğaz tokluğuna
baharını yitirmiş entari çiçekleri
gibi, ellerin avucumda ağlamaklı
inciledikmi hayatı, gerisi gelir
kocaman bi vapur gibi yüreğim
-Sonuncu Balkan Savaşında-
Dileniyordu Boşnak kadınları Berlinde
kanatmış dudaklarını çağdaş ağıtlar
kucaklarında ölüm ısırmış çocuklar...
I.
ey gecenin içine düşen gül
uzaksın, aklımdasın, sıcaksın
yeni bir güneş yürüyor üstüme doğru
renksiz uçurtmalar üfürüyorum
Selam dostçusuna saka kuşunun;
İskefiye sularında vakitlerin ki
daralmış yelken vuruşları patiska
mor şarabi ufkun fırtınalara gebe
suratımıza çiziyor hergele rüzgar
tuzunu suyun...
ya da pasifik gecelerinde bir hercai yıldız
koynumda fenikeli bir prenses, europa
sokakların yaz yorgunu bakire
sombahar çılgın vuruşacak bu sefer
ormanlar renk cümbüşü-karnaval
ve marmar kulesinden marmara suyunun
bir martı kendini bana nişanlamıştır
gözdeler ve yeni sivrilmiş zenginler
mistik artı değeri satılan bir günün
Heey Wilson, ne kadar var sende? ..
Çıkardı boş ceplerini gösterdi..
Olsun dedi, dünya bir opera be! ..
Ve böldü ikiye kendini....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!