nereye hareket etsen bi tanrı adına çarpıyorsun
ki bi kiraz resmi iliştiriyorsun kulaklarıma
dudaklarımda korsan gemisi gibi bi gülüşle
bu kez Kuran’da çarpmıyor kurmayan da
-Ecevit’e-
sürükleyen uysal sesi geliyor yağmurun, dışardan
odamdaki kedi tedirgin, yeni buldum sokakta
gözleri kızarmış yalvarmaktan
l
yıkılmaya yüz tutmuş sözcükleriyle
yankısı eski bir dağın, uzak
gecenin kuytularında
sığınıyor korkularına başkalarının
örümcek gibi çalışıyordu dinciler
soğuk savaşın son günlerinde
devrik bir cümle gibiydik çoğumuz
yedeği olmayan ve kalleş
- heeey! batıya hangi gemi kalkıyor...
-Baytar Şükriye’ye-
kan gülleri çalışıyorum, habire
ellerim kukla tiyatrosundan, eğitimli
eşeysiz ibiş, tuzsuz deli…
seni bir görsem unutuyorum
rakı sofralarının sırma bıyıklı masalı
saraylı kadınların düşlerini süsleyen
erotik nazarlık, sufi köşelerinden
doğruluyor, arkaik süsleri haremin
ve kazanlarda dut pekmezi ağarıyor
libasların altındaki yürek tetikte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!