Okulda! , sopalı bıçaklı kavga
Çeteleşme, şiddet fırka fırka
Nerdeyse her genç bir marka
Biliriz, zirvesine çıktı eğitimin…
İlahiyat, ateist, sağ, sol
Özgürlüğün yolu kan denizini aşmaksa
Aşarım arkadaş, hiç ardıma bakmadan
Hele uğruna öleceğim, bu cennet vatansa
Ölürüm arkadaş, hem de gözümü kırpmadan..
Hani varya, O sarp geçit vermez dağlar
Gel yazın, Amazon Ormanlarını gezelim
Oralarda saklambaç oynayalım, çocuklar gibi
Sonra açılalım, uçsuz Okyanusları izleyelim
Gel Matmazel, sahillerinde şarkı söyleyelim
Buram buram sevgi dolusun, gülistanmısın sen
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar.
.............
Arkadaş! yurduna alçakları uğratma, sakın
Sabahları tatlı uykudan
Hoş bir seda ile uyanırsın
El yüz derken giyinirsin
Güzel bir kahvaltı
Ve hayat başladı bile
Saatinde işte olursun
Erkek adına ne hulk edildiyse
Sinekten fil’e, yiğit denildiyse
Horozdan ne farkın kaldı enişte..
Dişi dişi bak, nede hünerli
Biraz zarif, kibar, bereketli
Özledim, o buluştuğumuz günleri
Hayallerimde hep, bir gül bir peri
Topkapı Beyoğlu, paylaştık dertleri
Rüyalarımda, ah İstanbul İstanbul..
Tüccar, Esnaf dolu mahmutpaşa
Kenarındayım, dertlerden sıyrılmışçasına
İçimde türlü hüzün, keder karmaşası
Kulaklarım o boşaltan hışırtısında
Doğası başka, ah başkadır suyu havası..
Tam da üstümden uçuşuyor martıları
Satır satır, Aristo, Hegel, Farabi kitaplarda
Bir ışık, bir hakikat olsun, yoktu filozoflarda
Onu aradım doğada, risalelerde o nurlarda
Bu ömrü harcadım O, engebeli yollarda
İnanın sıradan değil, haykırmak istiyorum…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!