Ağla çocuk…
Dilleneceksin ağlayarak…
Sürün…
Yürümeyi öğreneceksin sürünerek,
O süründüğün yerleri,
Çok gideceksin yürüyerek.
Yanık bir türküydü sevdamız bizim,
ne oldu sevdiğim bize ne oldu?
canım ümüğümde bak dizim dizim,
ne oldu sevdiğim bize ne oldu?
İkimizde bir gün kuşku duymazdık,
İki oluk kör pınarın gözünde
Garip üzgün yavan azık dizinde
Nasıl geçer lokmalar boğazında
Mutluluğu bir dağarcık içinde
Yüzü gülse yanakları al gibi
Onca yıldır bana ekmek yedirdin
Hakkın ödenir mi senin ellerim
Çeliği örs ile dize getirdin
Hakkın ödenir mi senin ellerim
Aslanın ağzından aldın payını
Servete saraya ağmaz gözümüz
Bizim para gibi kozumuz yoktur
İnsan sevgisiyle yanar özümüz
Yaraya basacak tuzumuz yoktur
Kerkenez değiliz konmayız leşe
Darı dünya bir ucube kahrı zor
Ozon delik,çevre kirli,ay vahim
Her ne yapsak bizi yakar deli kor
Dağ dumanlı,ova gamda koy vahim
…………….. Cümle cana toprak oldu say rahim
Neden susarsınız bire gafiller
Sırtınızdan boza pişiriyorlar
Deve hamut’unu yutuyor filler
Kalın ense, göbek şişiriyorlar
Hakkınız arayın yermeli şerri
Sen git…! pembe rüyalarına
Ben yalnızlığımla uyurum,
Katık edip kabuslarımı.
Zaten
Senden önce o vardı,
Ellerinle sunduğun envai güzelliği
Alacaksın nihayet verdiğin ellerinle
Elçinle yolladığın cemre açtırdı çiçek
Yol acaksın nihayet derdiğin ellerinle
Şu ömrün uzandığı akıl erkan huşa dek
Neşter vurma tabip hazinyarama
Sinemde onmayan dil yarasıdır
Her derde elbet bir çare var ama
Sinemde onmayan dil yarasıdır
Çıkmaz canda her an umut ararsın
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...