İleriyi Hep Hesabıyla Bil

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İleriyi Hep Hesabıyla Bil

‘‘’ama hala anlatmaya korkuyorum... Ne olur ne olmaz...’’’* gibi bir ortamlarda doğduğuna
af sığınmak değil önem, hem öyle de anlaşılmaz…

korkuyorum, çünkü anlaşılan güven vermiyor,
bil ki
anlatılanların güven olduğu sarsıntıya uğratılıyor,
organizeli
bir vatan bütünlüğüne akan helal kanlardı, bilmemeli
güven sarsmaya yönelenlerin bittiği demek, sevilmeli
öyle ki, dışarıya mı güvenmeli içten mi bilgilenmeli
bu farkı sorma yeteneği hep silikleşmeli emeli içindi
sormaya cüret tüketildikçe bilgi değersizleşecekti…

tüketici edepsizlik hakimiyeti eline geçirmeye evrenleşti
bir İkinci Dünya Savaşı süresiz alıştırmalarla denendi
168 ülke inletilirken duyulması da serkeşleştirilmeliydi
bir Hiroşima 45 yıl dünya bilincinden başarılı gizlendi
mesajları davranışlarıyla okumayı, anlamayı öğretmeyip
öğrenenler hakimiyetteydi her ülke içine ülke içinden
ayakları oynaklar, heyecan düzmeyi üç kuruşa becerdi

er veya geç denileni düşünenler miydi? hem gözü fenerli
hallerle toslayacaklarını yine, düşünenleri de olmayacak ki
hem engellenmeleri onların hesabına çalışır şüphesiz
sanılırsa ki
her mücadele ile uzun soluklu bir yaşam başlatıldığına…
sivrisinekler her uygun mekanda hem tam teşkil çıkagelirler

yine de savaşılacak yine de ulus bütünlüğü yine uygarlığa
onur adımları olacak, her bedeliyle verilecek asil değerler

ne olur ne olmaz denilen, duymak istenilen sefilliklerdir
dilim lal eder, bükük bileğim belime sırtlar da gördüğümü
bugün bir kelime ile yarın iki kelimeden küçük cümle eder
konuşulacak değerleri, ben olurum konuşabilecek o inanç
azmimi kendi ayaklarımın altına eker sürürüm ökçemde
ses çıkarıp sızlanır diye kollarım, olurum güven kendime!

çevremde hissedersem ayrıcalıklı ezikliklerle süslenmişler
dili yüreğinden çözülsün gözü kendi başından baksın diye
sevgimi dilimde çöze koyulurum hiç vakit kaybetmeden
daha köşeyi dönmeden mantar hastalığı salgınlığa bürünür
unuttuğum gün bir umarsız inekliği insanlığımda bulurum
farkı sormaya ne bilgide yarar ne bilgilenme sevdası sevilir
her yüz yıl çarpılır, her yüzyıla nasip olan bir dahi gereğine
bir kere yazılır istiklal marşı ve hep sağlığı korunur ebedi

alışma sızlanmaya, soruştururken de geçmişi içinde
o hep çare benzerliğinden birer öğreti diye seçimlerdir
başka sığmaz avucuma, güneşten toplanacak sıcaklık var
titre ve kendine gel, geri bak ve ileriyi hep hesabıyla bil

acıktığını söyle acıyan yanını acısıyla da söyle ama susma
falcı mı olmalı her insan nerden bilecek ne o rengin acaba?
tadıyoruz galiba bu acıları çağdaş bağrımızın uygarlığında
davetler af diyarı ah keyfiyetine dalmış toz dumanlıklar
gözümüze kaçıyor biz siliyoruz durmadan amansızlıklar
işimiz mi olmalı sil dur, hep psiko-dramatik sahneler…

aşkımın bu baharında nice tohumlanıyor gül, çiçek tomurcuğunu
uzanan elim yüreğim, avuçlarıma topladığım güneşi sunduğumu
susturan değil günahkar suçlu, susandır sadece o hep kendisi
susmazsam suçlar mısın, suçunu susturmuş mu oldun yani?
gönlünde eteğini savuran saf köylü kızıyım sevgi gibi
saçımın teli bu yaşam narinliğim, yüreğin konuşsun beni

Eylül 2007
*Alıntıdır, nazirem olarak değerlendirmedir.

Sevinç Kavuk
Kayıt Tarihi : 22.9.2007 03:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


*Naziremdir sevgili Şairimiz İbrahim Eroğlu’ya Anılarımda Tutsak ‘Namus Öyküleri’ şiirinden kaynaklı olarak

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğan İnceman
    Doğan İnceman

    Felesefik şair dostum, çok güzeldi...

    Sevgilerimle.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Sevinç Kavuk