İkrardan yana…
İkrar sustu zamansız deliliğe,
Mavi,yeşil,kara ne varsa sızılı,
İkrar başlamadan bitti avuçlarda,
Katran,zemheri,elâ ne varsa
Saplanır mızraba çat kapı apansız…
Bir düş bu damlayan ruha uzun…
Sürer gider saatler,zemberek perişan…
Dingin vuslat kırsa da telini girdapta
Sürgünü göçer gözlerine içimden nispetin…
Belki bir rıhtım demir alır bu an,
Bu an yorgundur adresler belki…
Kelâm yetmez,yetişmez bu vakte inan,
Buruk kalır belki uğuldayan garip hüsran…
Gece… gece… gene gece sokaklar
Kırgın yarasalarda aradığımda tebessümü.
Baygınlığında düşer şüphe gölgene bile,
Dile gelmez yılgın yürekler bir başka sabah…
Duman duman anlatılmaz nefes nefes ihtişam,
Ağır kurguları gizler sığıntı kent…
Ve göklerde ısırgan koynunda uyur ellerin,
Tel örgülü huzmelerde ıslanır yalnızlık…
Vurgunları taşır üşüşen günlerde derman,
Dert dil boyu hücrelere atar zehrinde çareyi.
Silinmiş geçmiş yazılır en bildik dehlize,
Dalga dalga iner tuz günü ıstırap…
Üryan durur şimdi kisvede efkârım,
Bir ayaz keskinliğinde yakar umudu gül…
Üç vakte yetişir bir sonraki gidişin adı,
Güllerin uğruna bal köpüğü,uğruna veda…
Z.A
Kayıt Tarihi : 21.12.2018 15:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!