Bir zamanlar pencere boyuna yağardı kâr,
Atlardık damlarda üzerine, eylerdik havar.
Bugün o koca dağlarda sadece toz var...
İklim mi bozuldu, yoksa insan mı bilmem.
Dağlarda kâr yok, lakin gönül üşüyor,
Manevî açlıktır bu, herkese düşüyor.
Kuraklık aldı başını gitti, kim savaşıyor?
İklim mi bozuldu, yoksa insan mı bilmem.
Bir damla rahmete toprak hasret kaldı,
Semada bulutlar var, yağmur salmadı.
İnsan denen varlık çok fena hastalandı...
İklim mi bozuldu, yoksa insan mı bilmem.
Esen rüzgârlar soğuk ayrılıklar getiriyor,
İnsanın insana kini beni hepten bitiriyor.
Güneş yüzü kızarırken gülmek bize yetiyor...
İklim mi bozuldu, yoksa insan mı bilmem.
İnsanlık çoktan ölmüş, selâsını vermediler,
Bin musibet, bin belâ; hiç kendine gelmediler.
Bir kâbus çöktü bize, onlar dimdik yürüdüler...
İklim mi bozuldu, yoksa insan mı bilmem.
Kesilen ağaçlara ses çıkartan biz idik,
Ormanların içinde koşardık, eğlenirdik.
Şükürsüzlük, nankörlük; insanlığı bitirdik...
İklim mi bozuldu, yoksa insan mı bilmem.
Abdulvehap! Kestiler soluğunla nefesi,
Bozuldu bu dünyanın, evrenin dengesi.
Eskiden kuşlar öterdi, uyandırırdı herkesi...
İklim mi bozuldu, yoksa insan mı bilmem
Kayıt Tarihi : 6.11.2025 20:27:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!