kağıthane dersinin suları henüz
sarı lale soğanına yürümezden önce
adımlamıştım pier loti tepesini
dalmıştı gözlerim Haliç’in durgun sularına
yansımıştı gözlerin bir kış günü
üşürken bedenim
lale soğanları toprağın altında yatarken henüz
adımlamıştım Eyüp Sultan sırtlarını
güneşin solgun yüzü düşmüştü sulara
galata köprüsü ayırmıştı yüreğimi
sirkeci garı avlusunda uçuşurken güvercinler
gün batımında
son yolcularda merhaba demişti İstanbul’a
bedenim yine üşengen çıkamadım gülhane’den
gözlerim Haliç mavisini görmezden seni gördü
şehr-i istanbul’da
hayalin yansır dalgalarda
haydar paşa garında
kara tren
seni bana getirecek günlerde
yağmur kar taneleri saçlarına dökülende
bulurum kendimi Ankara sokaklarında
bir İstanbul masalından uyanırım
her aşık gibi
istanbul’a aşık her gezgin gibi
ankara sokaklarında yalnızlığıma
dökülür yağmur damlası
ıslanırım
beklerken sardunyalı balkonun altında
henüz sarı lale soğanı topraktan fışkırmadan önce
kışın bir gününde
yüreğime düşen sevgi tohumuydun
lalenin toprağa düştüğü gibi
sardım sarmaladım
yüreğimde açasın diye
müjdeleyen renginle gelesin diye
bitmeyen şiirimin yazılmaya başlayan dizeleri gibi
henüz konmamışsa bu sevdanın
çilesi sabır gideceği yol olsun
adı sen rengi ben olsun
bir İstanbul masalından uyanırken
Kayıt Tarihi : 9.6.2010 09:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevat Üstün](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/06/09/iki-sehir-bir-sevda.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!