zulmü ölüler kadar pişman
çıra tutuşunda iki göz arası
yeryüzünde kederin düştüğü ilk yer
haritanın üvey sayfalarında esmer dağlar
irfan meclisinde telaşsız süvari
kınında bir zülfikar mağrurluğu
yersizim şimdi nicelerden sonra,
merhametten uçurtmalar yapıp yollasam
bakır rengi göğüne yapıştırsam
köy kahvende yaşlı bir aza hüznü ile
sadece yaşamak uğruna otursam
eski çağlarında bir Urartulu olsam
ince kuşlar gibi insem yaralarına
zülfünde diz çöküp çıplak çaylarına
ben olsam kaybedeni her aşkın
nesillere anlatsam ihanetini kavimlerin
iki nehir gibi çekilsem dağlarına
başımdan olmadık zamanlar geçse
hiç yürünmemiş yollar bulsam teninin kırsalında
nar-ı cehenneminde inceldiğim yerden kopsam
tarihin hatır bilmez girdabında,
törensiz ölülerini ben taşısam
bunca suyu tuza doyuran,
senin gözünden ben aksam
Kayıt Tarihi : 24.6.2022 14:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!