İki Mezar Arası Tost.

Tamay Önal Polat
482

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

İki Mezar Arası Tost.

-Hocalar kaçta gelsin?
-Gelmesin.
-Nasıl gelmesin?
-Gelmesin
-Abla okuma yaptırmayacak mıyız?
-Yaptırmayacağız.
İşte hepsi bu kadardı. Bunu söylediğine göre diğerini de söyleyebilirdi.
Söyleyebilir miydi?
Off
Of ki ne of
Genç yaşta zaten ölüm acısını yüreğine çökertip giden kardeşinin son arzuları ne da ağır şeylerdi.
Şimdi asıl önemli olan, ailenin geri kalan fertlerine, son arzulardan diğerinin açıklanmasıydı.

Tövbe tövbe sesleri, burun çekişleri, göz yaşları, iniltiler arasında inançlarının mengenesinde sıkışmış bu insanlara dua yapılmayacağını söyleyebilmişti de diğer isteği söylemek hiç de kolay değildi..
“Ah ablacım” demişti daha bir hafta önce…
“Ah ablacım biliyor musun(?) annem beni hep kendisine sakladı.”
“Hep annemle babamın arasında tampon olarak kullanıldım.”
“Ne garip değil mi? Ailenin en küçük çocuğuyum ve tek erkek evladım diye şımartılacak, keyfime keyif ekleyecekken omuzlarıma nice yükler yüklendi.”
“Şu annemle babam da yıllarca hem hiç anlaşamadılar birbirlerini yiyip durdular ama ayrılmayı akıl etmedikleri gibi erkek çocuk diye diye dördüncü çocuğu boylayıp beni peydahladılar.”
“Sizlerin kız olarak işiniz kolay oldu. İyi ya da kötü evlenip gittiniz. Ama ben ne zaman evlenmeye kalksam annem kırk kulp buldu. Biliyordum anlıyordum ki babamla baş başa kalmak istemiyordu. Beni de el kızı ile paylaşamıyordu.” “Derken babam öldü.”
“Ama bu kez durum daha da vahim bir hal aldı.”
“Ben annemin yalnızlığının sigortası oldum”
“Lafın başında sana söyledim ya annem beni hep kendisine sakladı diye…Yani kendi bencilliği için sakladı. Kendi rahatı, kendi ehli keyfi, kendi sefası..”
“Şimdi öyle garip bir durumdayım kii…”
“Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Beni anlayamayacağından korkuyorum.”
-? ? ?
Soru işaretleri ile dolmuştu Tülin hanımın kafası.
Kanser denilen illet kardeşini yemiş bitirmişti. Bunu görüyordu. Ama annesi ile ayrılmaz bütün olduğundan emin olduğu Selim nasıl olur da bu durumdan dert yanıyor olabilirdi. Selim annesini deliler gibi severdi. Bunu herkes öyle bilmez miydi?
Ve şu an karmakarışık cümlelerle çalkalanırken “Söyle” diyebildi sorgulayan bir ses tonuyla. “Ne söylemek istiyorsan her şeyi söyle. Seni anlayabilirim. Bundan emin ol.”
-“Ablacım beni annemle babamın arasına gömdürme.”
Tülin’in gözleri birkaç kat büyümüştü.
“O ne demek? ” dedi “Bu da nereden çıktı? Ne gömülmesi…? ”
“Birbirimizi kandırmayalım ablacım. Benim artık son günlerim olduğu ortada. Hastalık her an kötüye gidiyor. Biliyorsun babam öldüğünde bu koca kentin o çok çok pahalı mezarlıklarından biri olan Küçükyalı mezarlığından mezar yeri alınca annem akıl etmiş mezarı 3 kat yaptırmıştı.
Babamı en alta koyduk. Diğer ikisi sırası geleni bekliyordu. Kadere bak ki sıra ailen en küçüğündeymiş. Bu gerçek, gün gibi ortada. Ben öleceğime üzülmüyorum ama şimdi o mezarda 2. kata konulacağım. Annem çok yaşlandı. Belli ki en üste de o gelecek. Yani ben iki mezar arasında olacağım. Gene annemle babam arasında tost olarak sonsuza dek sıkışıp kalacağım.”
Salim ağlıyordu.
“Biliyorsun benim inançlarım herkesinkine benzemez. Senden dua, hoca, tören vs istemiyorum. Ama orada annemle babamın arasında kalacağımı bilmek öyle etkiliyor ki…”
Tülin de ağlıyordu.
“Pekala” diyemedi
“Kes bu konuşmayı ne ölmesi” diyebilmişti.
Bu gece hastanede cansız bir beden olarak bıraktığı kardeşi için yarın önemli bir görevi vardı Tülin’in.
Başka bir mezar olmalıydı.
Ama annesi sürekli hem ağlıyor hem de ben ölünce oğlumun koynuna koyun diyip duruyordu.
Yaşlıydı çok yaşlıydı ama yaşıyordu işte…
Tülün sabaha kadar mezarlıkları resmetti kafasında
Ve babasının mezarını…
Bir yol olmalıydı.
Bir yol ama nasıl bir yol
Hoca ve dua konusunu kestirip atmıştı. Ah bir de bunu başarabilse ve “kardeşim başka mezara gömülecek” diyebilseydi
Bunu söyleyemezdi. Söylese de nedenini kimseye açıklayamazdı.
Sabah erkenden mezarlığa gitti
Mezar hazırlanıyordu.
-Sadece birinci katı açın lütfen dedi
-Sadece birinci katı açın
-Abla bir kat boş kalacak
-Kalsın. Siz sadece birinci katı açın.
“Affet Selim kardeşim. Başka mezar olacak deseydim gene annem senin koynunu isteyebilirdi. Şimdi bu şansı ona bırakmadım. Bu kadarını yapabildim. Affet ışık ol ve sonsuzluğunda özgür süzül, özgürlük aşığı güzel delikanlım” diye de tek duasını tamamladı.

Tamay Önal Polat
Kayıt Tarihi : 24.9.2010 18:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    İnsanoğlu dünyaya kul olmak ve gönderene kulluk yapmak için gönderilmiştir! Kullar asla ve kat'a Rabbinden bağımsız ve tam hür olamaz! Yaratıcının kanunları muvacehesinde yaşamaya mecburdur! Bu hususta aykırı ve asi yaşayanların sonsuzluk diyarında ışık olmaları ve sonsuz özgür olmaları, İslam dininin inanç esaslarına göre mümkün değildir! Bu temenni olsa, olsa bir züğürt tesellisi olabilir!
    Hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Tamay Önal Polat