Dede Korkut mızrağı ciğerine kimsenin
Batırmadan Dumrul babından gittiğini
Özde Cennet iksiri olan herhangi cenin
Hayırıda şerride irtikap ettiğini,
Yusuf’unun âşkından İsrail gözden oldu
Kuyuya atılınca ayrılmak tezden oldu
Yunus meftunu olan arifan bizden oldu
Hevâsına tabi kulların, çark ettiğini
Yüzdört basamakları katedenin huyuyla
Yusuf’un kardeşlerce atıldığı kuyuyla
Mükedderken lütfolan Ab-ı hayât suyuyla
İki kurdun Eyyûbû terkedip gittiğini
Ne kadar uzasada aradaki mesafe
Arada derya olsa unutmazlık hasefe
Raci kılmış her şeyi Yaratan bir sebebe
Biliyorum tırpanla biçip yok ettiğini
Bu dâvete gelecek var’mıdır Eroğlu er?
Evet çarpılmıştırlar hemi de vakti seher
Bataklığa saplanan dipsizler birer birer
Kahroldular görünce uçarak gittiğini.
Elbette arifânı yorar kovalamaca
Dökmüşsün üstlerine kezzâp dolu bir kova
Şuaralar köşküdür şiir kaynatan yuva
Milli dini dertleri sana dert ettiğini
Kul hakkının üstüne çizgiyi çekerekten
Seyrederken Saksağanlar gibi sekerekten
Yanan ataş üstüne benzini dökerekten
İtfâiyeci güruhu kangren ettiğini
İSLÂMİ’yim bilirim acıyı çekenleri
Sarp kaya üzerine tohumu ekenleri
Gardaşının cebine gözünü dikenleri
İdraksizler ne bilsin Hak tâ’dat ettiğini
Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 29.2.2024 23:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!