İstanbul'un zarif boğazında
Üç dizi inci gerdanlık gibi salınan
O görkemli köprüler değildir
Asya'yı Avrupa'ya bağlayan
Doğuyu batıya taşıyan
İki kıta arasında yer alan
En hayati köprü Anadolu'dur
Tarihiyle şerefiyle şanıyla
Şehitlerin kanıyla boyanan
Al yıldızlı bayrağıyla
Kültür köprüsüdür Anadolu
Anadolu dolu doludur
Yiğit ana doludur
Medeniyetlerin beşiği Anadolu'dur
İnci Germenliler
Kayıt Tarihi : 25.6.2020 10:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ANILAR… ANILAR… ( 2 ) MUDANYA’DA YAŞANMIŞTIR “ŞEYTAN ALDI GÖTÜRDÜ SATAMADAN GETİRDİ” Çocukken sık sık rüyalarımda sokaklardan avuçlar dolusu madeni paralar topladığımı görür, uyandığımda kendimi çok mutlu hissederdim. Avuçlarıma baktığımda boş olduğunu görünce hayal kırıklığı yaşardım. Babamın verdiği harçlığımı kaybettiğim zaman “Ara ara bulsana, tembel gibi durmasana” diyerek arar sonunda bulurdum. Rüyaların etkisinde kalmış olmalıyım ki yolda yürürken yerlere bakmak bende alışkanlık haline gelmişti. (8- 9 ) yaşarındaydım sanırım. Kurban Bayramı arifesiydi, annem bayram için Mudanya’nın meşhur paskalya çöreğini yapıyordu. O gün annem, toz şeker almam için beni bakkala gönderdi. Sıcak bir yaz günü sabahıydı ve sokaklarda kimse yoktu. Bakkaldan dönerken yine yerlere bakınıyordum, bir baktım yerde kırmızı bir kadın cüzdanı. Etrafıma baktım kimseyi görmeyince cüzdanı alıp koşarak eve geldim: “Anne bak ne buldum” deyip cüzdanı anneme verdim. Annem hemen cüzdanı açtı, içi kağıt para doluydu. Paraları saydı, tekrar içine koydu: “Kimseye bir şey söyleme, bakalım biraz bekleyelim belki düşüren aramaya gelir” dedi. Mudanya’da iki katlı, müstakil, deniz manzaralı bir evimiz vardı. Annem alt kattaki odanın penceresinin önünde beklemeye başladı, ben de yanında sessizce bekliyordum. 15-20 dakika sonra sokağın başından bir kadın yerlere baka baka gelmeye başladı. Yaklaşınca tanıdım, bize uzak bir mahallede terzilik yapan, dikişlerimizi diken teyzeydi. Hatta daha üç gün önce bizim bayramlık giysilerimizi getirip teslim etmişti. Kadın hem ağlıyor hem “Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi” diye mırıldanıyordu. Annem tülü açıp teyzeye seslendi: “ Ne arıyorsun ……?” ( ismini hatırlayamadım) Kadın ağlaya ağlaya pencerenin önüne geldi: “Başıma gelenleri hiç sorma Emine abla, cüzdanımı düşürdüm. Bayram dikişlerini teslim ettim, paralarını aldım. Bütün emeklerim boşa gitti. Bulamadım cüzdanı, bir saattir bütün yollara baktım” deyince annem bir bardak su alıp kapıya çıktı. “Su iç bulunur, üzülme hemen” dedi. “Nereden bulacağım ablacığım, bulan verir mi o kadar parayı?” “Helal para bulunur kızım, senin göz nurunun parası kimseye yaramaz” dedi. Kadın ağlamaktan perişan olmuş, konuşamıyordu. Hemen sandalyeye oturttuk. Annem: “ Söyle bakalım, ne renkti cüzdanın?” “Kırmızıydı Emine abla” diye cevap verince annem emin olmak için tekrar sordu: “Kaç lira vardı içinde? ” “Bir aylık emeğim….. lira vardı” dedi. Annem emin olunca hemen cüzdanı kendisine verdi: “İnci bakkaldan gelirken yerde bulmuş. Biz de sahibini bekliyorduk, say bakalım tamam mı?” deyince kadın annemin boynuna sarıldı: “Allah sizden razı olsun, ne muradınız varsa versin” deyip hem sevinçten ağlıyor, bir yandan da paralarını sayıyordu. “Tamam, Emine ablacığım, çok teşekkür ederim, bu iyiliğinizi hiç unutmayacağım” deyip bana sarıldı, öptü ve sevinçle yoluna devam etti. Annem bana döndü: “Bak gördün mü kızım? Helal para sahibini nasıl buldu. Aferin yavrum hep böyle dürüst ol, Allah sana daha çok verir” dedi. Gerçekten de bu iyiliğin karşılığı mı bilmiyorum ama bu yaşa kadar pek çok değerli eşyalarımı kaybettim. Umudumu yitirdiğim anda, saatler sonra hepsi bana döndü, çok şükür buldum. Ne yazık ki can kayıplarımı ne kadar arasam da bulamıyorum. Onlar görünmez ufkun sonsuzluğunda kayboldular.
![İnci Germenliler](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/06/25/iki-kita-arasi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!